11. Hukuk Dairesi 2014/14724 E. , 2015/287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/11/2013 tarih ve 2013/436-2013/447 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi...... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Sağlık Memuru olarak görev yaptığını, maaşını davalı banka şubesinden aldığını, müvekkilinin dava dış....."ın davalıdan aldığı taşıt kredisi sözleşmesine kefil olduğunu, borcun ödememesi üzerine diğer borçlular ve müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının müvekkilinin maaşının 1/4 üzerine İİK"nın 83 ve 83/A maddeleri gereğince icra dosyası üzerinden haciz konularak kesinti yapılmasını talep etmesi gerektiği halde maaş hesabının tamamı üzerine bloke konulduğunu, müvekkilinin Nisan ve Mayıs 2008 maaşlarını hiç alamadığını, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, kredi sözleşmesi imzalanırken maaşının haczedilebileceğine dair taahhütnamelerin geçerli olmadığını ileri sürerek, maaşının tamamı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına, maaşın 1/4"ü üzerinde blokenin devamına, karar tarihine kadar yapılacak kesintinin kalan kısmının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, İİK"nın 83. maddesinin maaş üzerinde yapılacak kesintiler konusunda emredici bir hüküm ihtiva etmediğini, müvekkilinin davacının maaşının haczedilebileceğine dair taahhüt veya muvafakate dayanarak bloke işlemini yapmadığını, Borçlar Kanununun 118. maddesi ve Bankalar Mevzuatına göre alacaklının borçlu şahsın mevduatları üzerinde takas ve mahsup hakkına dayanarak alacağını tahsil etmek amacı ile işlemler tesis edebileceğini, davacının taşıt ve rehin sözleşmesini müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmeden doğan borcun ödenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, davacının davalı............i Şubesi"nde yer alan hesabının ¼ haricindeki kısmı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına, davacının bloke konulan hesabından kanuni takip dosyasına aktarıldığı anlaşılan toplam 1.231,03 TL"nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, davacının maaş hesabına davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılması, maaşın 1/4"i üzerindeki blokenin devamı, fazla kesintinin faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmasına rağmen, istirdadına karar verilen alacak miktarı davacının 2008 yılı Nisan-Mayıs ayları maaşı toplamından bu aylar maşının 1/4"inin çıkartılması suretiyle tespit edilmiştir. Oysa ki davalı banka 15/04/2009 tarihli yazısıyla, davacının maaş hesabından davacının kefil olması sebebiyle yapılan icra takip dosyasına 28/04/2008 tarihinde 1.244,88 TL, 24/10/2008 tarihinde 71,00 TL aktarıldığını bildirmiş olup, dava tarihi olan 06/06/2008 tarihi nazara alındığında davacının maaşından icra dosyasına aktarım tarihi itibariyle davacının kanunen 2008 yılı Nisan ayı maaşının 1/4"inin haczedilebileceğinin gözetilmesi, böylece 28/04/2008 tarihinde takip dosyasına aktarılan 1.244,88 TL bedelden davacının 2008 yılı Nisan ayı maaşının 1/4"inin tenkisi ile bakiye kısmın davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.