
Esas No: 2016/5034
Karar No: 2016/9431
Karar Tarihi: 29.11.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/5034 Esas 2016/9431 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında ...Köyü çalışma alanında bulunan 1114 ve 1144 parsel sayılı 30900 ve 10500 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle ... mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama esnasında ... ve..., tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 1114 ve 1144 parsel, ... ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 1114 parsel hakkındaki davaya müdahil olmuşlardır. ... Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ... (..."ın davasının reddine; davacı ... ve ..."in 1114 parsel sayılı taşınmaza yönelik davalarının reddine, 1144 sayılı parsele yönelik davaların kabulüne, ..."nün 1114 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davasının kabulü ile 1144 parsel sayılı taşınmazın Selahattin Kençü adına; 1144 parsel sayılı taşınmazın ise tamamı 4 pay kabul edilerek (ölü ... ve... mirasçıları arasında fiili bir taksim yapıldığı gerekçesiyle) ..., ..., ... ve ... adlarına eşit paylarla ve müşterek mülkiyet hükümlerine göre tapuya tesciline, bu taşınmaz üzerindeki fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen binanın ..., (B) harfi ile gösterilen binanın ..., (C) harfi ile gösterilen binanın ..., (D) harfi ile gösterilen binanın ise ..."e ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 1114 parsel sayılı taşınmazın 1952 yılından beri Kençü ailesi tarafından kullanıldığı, dahili davacı ..."ye babası ..."den kaldığı; 1144 parsel sayılı taşınmazın ise müdahil davacı ... ve mirasçıları tarafından 20 yılı aşkın süredir kullanıldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. ... tespiti sırasında taşınmazların malik haneleri açık bırakılmakla beraber Şubat 1937 tarih 134 sıra 3 cilt 49 sayfa numaralı tapu kaydı ile Nisan 1956 tarih 1804 sıra 4 cilt 35 sayfa numaralı tapu kayıtlarının bu taşınmazlara uygulandığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, bu kayıtlar tesislerinden itibaren haritaları ile birlikte getirtilip uygulanmamış, uygulamada komşu parsellerin dayanak kayıtları getirtilerek denetleme yapılmamış ve taşınmazların malik hanelerinin açık olması nedeniyle gerçek hak sahibinin re"sen araştırılması gerekeceğinin göz önüne alınmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için tapu kaydının ... sırasında bir taşınmaza revizyon görmesinin mutlak surette tapu kaydının o taşınmaza ait olduğu anlamına gelmeyeceği göz önüne alınarak, yukarıda sözü edilen tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri varsa haritaları ve dayanağı olan belgeler ile dava konusu taşınmazlara komşu taşınmazların tutanak örnekleri varsa oluşumundan itibaren dayanakları olan kayıtlar getirtilip, dosya tamamlandıktan sonra mahallinde 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların gösterecekleri tanıklar, teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, keşifte 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesi göz önüne alınarak varsa haritalar uygulanmak suretiyle; haritaların bulunmaması halinde kayıtların sınırlarına göre tapu kayıtlarının kapsamları belirlenmeli, dava konusu taşınmazın hangi tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenmeli, tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uyması halinde 3402 sayılı Yasa"nın 30. maddesi hükümleri uyarınca malik hanesi açık bulunan taşınmazlarda gerçek hak sahibinin re"sen belirleneceği dikkate alınmak sureti ile kayıt maliklerinin ya da mirasçılarının durumları değerlendirilmeli, tapu kayıtlarının uymaması halinde ise tespit günündeki taşınmazın niteliği ile tespit gününe kadar iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi yönünden tescil davasının açıldığı tarihden geriye doğru 20 yıllık iktisap evresine dair zilyetlik ve kullanım konusunda tarafların göstereceği tanıklar taşınmaz başında dinlenilmeli, tespit günü itibariyle taşınmazın niteliği ve zilyetlik olgusu belirlenmeli, tespit tutanağının edinme sebebinde belirtilen hususlar değerlendirilmeli ve 3402 sayılı Yasa’nın 30. maddesi gözetilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.