20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4809 Karar No: 2016/7045 Karar Tarihi: 15.06.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4809 Esas 2016/7045 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/4809 E. , 2016/7045 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk ile İstanbul Anadolu 5. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hukukî danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince vekâlet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise davacının mesleki amaçla hareket ettiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar. Tüketici ise Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; avukat olan davacı, davalı ile aralarında yapılan hukukî danışmanlık sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken ücretin ödenmediğinden bahisle ücretinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı ile davalı şirket arasında, hukuki danışmanlık sözleşmesi düzenledikleri anlaşılmaktadır. Davalı şirket tacir olup, mesleki ve ticari amaçla hareket ettiğinden, 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici olmayıp, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.