20. Ceza Dairesi 2015/13778 E. , 2019/1150 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-)Somut olayda her ne kadar, hakkında değişen suç vasfına göre denetimli serbetlik tedbiri uygulanmasına karar verilen ..."in yakalandığı yerin yakınında bulunan küçük rogar deliğinin içinde ele geçen onbir(11) adet esrarın sarılı olduğu küçük gazete kağıdı parçalarından iki tanesinin üzerinde tespit edilen parmak izi ile AFİS sistemine kayıtlı sanığa ait olduğu belirtilen parmak izi karşılaştırılmış ve söz konusu izlerden bir tanesinin, sanığın "sol el baş parmak izi ile aynı olduğu ve tam benzerlik gösterdiğine" dair, ... Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnc. ve Kim. Tes. Şube Müd Biyometrik Veri İşlemleri Büro Amirliğinin 10.08.2012 tarih ve... numaralı uzmanlık raporu düzenlenmiş ise de;
Sanığın aşamalardaki savunmasında, ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın yeniden parmak izi alınıp, uyuşturucu maddelerin paketlenmesinde kullanılan gazete kağıdı üzerinden elde edilen iz ile karşılaştırılması yapılarak, izin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması, gazete kağıdı üzerinde tespit edilen parmak izinin sanığa ait olduğunun belirlenmesi durumunda ise incelemeye konu materyalin gazete kağıdı parçası olduğu ve niteliği itibari ile gazete kağıdına dokunan herkesin parmak izinin bulunabileceği de dikkate alınarak söz konusu parmak izinin sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin şüphe sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil teşkil edip etmeyeceği de değerlendirilerek tüm delillerle birlikte tartışıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması,
Kabule göre;
2-)UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada ve dosyada mevcut ilama göre, sanık hakkında 29.07.2012 tarihli eylemi nedeni ile "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan 10.08.2012 tarihli iddianame ile açılan kamu davası üzerine Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 03.07.2013 tarihli, 2012/169 esas ve 2013/170 karar sayısı ile 2 YIL 9 AY 10 gün hapis cezası ve 40 TL adli para cezasına hükmedildiği ve söz konusu ilamın 08.05.2017 tarihinde kesinleştiği; temyize konu dosya yönünden ise sanık hakkında, 28/06/2012 tarihli eylemi nedeni ile “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan, 19.10.2012 tarihinde iddianame düzenlendiği, bu haliyle belirtilen suç tarihleri arasında hukuki kesintinin oluşmadığı anlaşıldığından; hüküm verilerek kesinleşen Batman 2. Ağır Ağır Ceza Mahkemesi"nin 03.07.2013 tarihli, 2012/169 esas ve 2013/170 karar sayılı dosyasının getirtilerek bu dosya içine konması; sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerin tek suç, iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi, belirtilen suçların zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi durumunda; ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılması ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunması”, aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3-)Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan, emanetin 2012/1445 sırasında kayıtlı suça konu uyuşturucu maddenin 5237 sayılı TCK"nın 54/4. maddesi yerine, TCK"nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
4-)...Kriminal Polis Laboratuvarı’nca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-)Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmesi ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince sanığa 5271 sayılı CMK"nın 150. maddesi uyarınca 18 yaşından küçük sanığa savunmasını yapmak üzere baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 25.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.