4. Hukuk Dairesi 2012/13534 E. , 2013/9321 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 09/08/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 29/03/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 21/05/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat .... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince; dava, internet yoluyla yapılan yayının kaldırılması, hüküm özetinin yayımlanması ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
23/05/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanun"un 9. maddesinin 1,2,3 ve 4 numaralı bentlerinde, yayın içeriği nedeniyle hakları ihlal edildiğini iddia eden kişi ya da kişilerin hangi usullerle ve hangi mercilere yayın durdurma talebinde bulunacakları aşamalarla belirlenmiş; belirlenen makam ve merciler arasında sadece içerik sağlayıcısı ve yer sağlayıcısı ile sonraki aşamada Sulh Ceza Mahkemeleri görevli kılınmıştır.
5651 sayılı Yasanın 9/1-2 maddesinde davaya konu eylemi de kapsayacak şekilde; içerik nedeniyle hakları ihlal edildiğini iddia eden kişinin, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını isteyebileceği, içerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getireceği, bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılacağı, talebin reddedilmiş sayılması halinde, kişinin onbeş gün içinde yerleşim yeri Sulh Ceza Mahkemesine başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebileceği, Sulh Ceza Hâkiminin bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlayacağı, Sulh Ceza Hâkimi"nin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebileceğinin belirtilmesi karşısında, internet üzerinden yapılan yayınların durdurulmasına yönelik istemlerde açıkça Sulh Ceza Mahkemeleri görevli kılınmıştır. Şu halde, yayının nihai olarak durdurulması istemi yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekir. Karar, açıklanan nedenle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenle reddine ve temyiz eden davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avuklık ücretinin davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/05/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava; internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı yayın durdurma istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
5651 sayılı Yasanın çıkarılış amacı internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.
5651 sayılı Yasanın 8. maddesi internet ortamında yapılan ve içeriği suç oluşturan yayınlarla ilgili erişimin engellemesini düzenlemiş olup bu suçlar ise maddede tek tek sıralanmıştır.
Aynı Yasanın 9. maddesinde ise içerik nedeniyle hakları ihlal edilen kişilerin önce içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına müracaat etmesi gerektiği, iki gün içerisinde talebi yerine getirilmez ise 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemesine başvurarak içeriğin yayından çıkarılmasını talep edebileceği düzenlenmiştir.
Diğer yandan MK"nun 24. maddesine göre "hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir."
MK 25 "Davacı hakimden, saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir" hükümleri getirmiştir.
Öğretide belirli bir olayı düzenleyen iki ayrı kanun aynı zamanda yürürlükte olduğu durumlarda yasaların olayı düzenleyen hükümleri arasında bir çelişki yoksa sorun da yoktur.
Davacı dilerse 5651 sayılı Kanun gereğince Sulh Ceza Mahkemesine müracaat edebileceği gibi dilerse MK. hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesine başvurabilecektir.
Kaldı ki 5651 sayılı Yasada belirlenen 15 günlük hakdüşürücü süreyi kaçıran davacının her zaman genel hükümlere göre mahkemeye dava açması da mümkündür.
Açıklanan nedenlerle dairemizin bozma kararına katılmıyorum. 21/05/2013