8. Ceza Dairesi Esas No: 2015/13202 Karar No: 2016/3869 Karar Tarihi: 23.03.2016
Genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde taksirle yangına neden olma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2015/13202 Esas 2016/3869 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2015/13202 E. , 2016/3869 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde taksirle yangına neden olma HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanıklar müdafiinin, suçun sübut bulmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin (ONANMASINA), 23.03.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY
Sanıkların suç tarihinde tarlalarında bulunan kuru otları toplayıp yaktıktan sonra ateşin katılanın arazisine sıçraması sonucu ağaçların zarar gördüğü ve sanıkların taksirle yangına sebebiyet verme suçundan mahkumiyetine karar verildiği somut olayda; sayın çoğunluk ile aramızdaki hukuki uyuşmazlık, bilinçli taksir koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir. Bilinçli taksir Yargıtay uygulamasında failin neticeyi öngörmesi, ancak neticenin gerçekleşmesini istememesi olarak tanımlanmakta, fail öngördüğü neticenin beceri ve bilgisi nedeniyle gerçekleşmeyeceğine güvenerek hareket etmektedir. Taksirle yangına sebebiyet verme suçlarında yangın çıkma ihtimalinin yüksek olduğu yaz aylarında arazideki kuru otlardan dolayı yangın komşu arazilere sirayet etmekte, genellikle Anadolu"da hasat yapıldıktan sonra örf ve adet gereği kuru otlar arazinin ortasına toplanarak yakılmakta, bu nedenle yangınlar meydana gelebilmektedir. Somut olayda da bu şekilde yangın meydana gelmiş, 30 Haziran 2012 tarihinde saat 11:00-12:00 saatleri arasında yakılan kuru otlar sonrası çıkan yangın katılanın arazisine sirayet etmiştir. Yerel mahkeme sanıkların havanın rüzgarlı olması nedeniyle yangın çıkabileceğini öngörmelerine rağmen ateş yakarak bilinçli taksirle hareket ettiklerini kabul ederek sanıkların cezalarını arttırmıştır. Oysa dosya içerisinde mevcut 25.04.2013 tarihli meteoroloji raporuna göre: suç tarihinde rüzgarın hızı 1,3 m/sn"dir. Saniyedeki hızı 10,8-17,1 metre arasındaki rüzgarlar kuvvetli rüzgar, 17,2 metre ve daha fazla olan rüzgarlar ise fırtına olarak değerlendirilmektedir. Yani suç tarihinde suç yerindeki rüzgarın hızı kuvvetli rüzgar olarak kabul edilen değerin onda biridir. Dolayısıyla mahkemenin sanıkların rüzgar nedeniyle neticenin (yangın) meydana gelebileceğini öngördüklerine dair kabulü, somut olaya uygun düşmemektedir. Sonucun öngörülmesi ise bilinçli taksirin varlığı için zorunlu bir unsur olduğundan, bu unsurun somut olayda gerçekleşmemesi nedeniyle bilinçli taksirin koşulları oluşmamıştır. Bu yüzden sanıklara verilen cezanın bilinçli taksir nedeniyle artırılması nedeniyle hükmün bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun hükmün onanmasına dair görüşlerine katılmıyorum. 23.03.2016