Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/5254 Esas 2013/9316 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5254
Karar No: 2013/9316
Karar Tarihi: 21.05.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/5254 Esas 2013/9316 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2013/5254 E.  ,  2013/9316 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 02/04/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın husumetten reddine dair verilen 23/01/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 21/05/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalılar adlarına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    Dava, İdari yargı kararının uygulanmaması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dava husumet yokluğundan reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.
    Davacı vekili, müvekkilinin satın aldığını taşınmazın ifraz işleminin ... Belediyesinin 05.05.2005 tarih ve 149 nolu kararı ile yapılmasına rağmen ... Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 24.08.2005 tarih ve 1076 sayılı kararı ile ifraz işlemini yapmayı ret ettiğini, kurulun işleminin hukuka aykırı olduğunu düşünen müvekkilinin idari yargıda dava açtığını ve ... 1. İdare Mahkemesinin 01.04.2011 tarih ve 2011/1066 ve 2011/605 K sayılı kararıyla ... Kültür Varlıkları Koruma Bölge kurulunun 24.08.2005 tarih ve 1076 sayılı kararını iptal edildiğini, yasal zorunluluk gereği mahkeme kararına en geç 30 gün içinde uyması gereken davalıların mahkeme kararını yerine getirmediklerini belirterek tazminat istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın idare aleyhine açılması gerektiği ve davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
    Anayasa’nın 138/4. maddesi gereğince; yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/1. maddesi gereğince de; idare, idare mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının gereklerine göre gecikmeksizin işlem yapmak ve eylemde bulunmak zorunda olup bu süre hiçbir biçimde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Aynı maddenin 4. fıkrası gereğince, mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi durumunda ilgili kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi hakkında tazminat davası açılabilir.
    Somut olayda davacı, davalıların yargı kararını uygulamadığı gerekçesiyle zarara uğradığını iddia ettiğine göre davacının istemi ve yukarıdaki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde davalılara husumet düşeceğinin kabulü ile işin esasına girilmek gerekirken yanlış değerlendirmeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve temyiz eden davacı yararına takdir olunan 990.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.