7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/10704 Karar No: 2021/866 Karar Tarihi: 27.01.2021
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/10704 Esas 2021/866 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde sanığın 5607 sayılı kanuna muhalefet ettiği gerekçesiyle hükümlü olduğu ve müsadere cezasına çarptırıldığı belirtiliyor. Ancak, temyiz başvurusu sonrasında 7242 sayılı Yasa'nın 61. maddesi ile eşyanın değerinin düşük olması durumunda verilecek cezaların indirileceği, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının kabul edildiği ve koşulların yerine getirilmesi durumunda hapis cezasının erteleneceği veya seçenek yaptırımlara çevrilebileceği belirtiliyor. Bu nedenle, mahkeme yanıltıcı bir karar vermiş ve sanık hakkında hapis cezasının paraya çevrilmesine karar vermiştir. Bu sebeple hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, ve TCK'nun 50. maddesi gösterilmiştir.
7. Ceza Dairesi 2018/10704 E. , 2021/866 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık ... lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Kabule göre de; 5271 sayılı CMK"nun 231/11. madde ve fıkrasında "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir." şeklinde düzenlenmiş olup, buna göre sanığın deneme süresi içinde yeniden suç işlemesi durumunda açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmekle yetinilmesi gerektiği halde yazılı şekilde hapis cezasının TCK’nun 50. maddesi uyarınca paraya çevrilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nun 326. maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 27/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.