8. Hukuk Dairesi 2018/7348 E. , 2020/8245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Müdahalenin Men"i- Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davada ecrimisil talebinin reddine, müdahalenin men’i talebinin kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili asıl davada, davacının ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 1199 parseldeki tarlanın tam hisse sahibi olduğunu, davacıya ait tarlayı davalının bedelsiz ve rıza dışı kullandığını, uyarılara rağmen taşınmaza müdahalesinin devam ettiğini açıklayarak, davalının müdahalesinin men’ine, geriye dönük beş yıllık 10.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, birleşen davada ise, asıl dosyada yapılan keşifte burayı asıl dava davalısı Refik’in oğlu Erdoğan’ın muz bahçesi haline getirdiğini öğrendiklerini açıklayarak, davalının müdahalesinin men’ini ve ecrimisil ödemesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava davalısı ... süresinde olmayan cevap dilekçesinde, kendisinin taşınmazı daha önce malik bildiği Şenol Şişman’dan kiraladığını, 1995 yılına kadar araka ve ekin ekerek kullandığını, 1995 yılından sonra ise oğlu Erdoğan’ın kullanmaya başladığını ve kendisinin taşınmazla ilgisinin kalmadığını, davacının ihtar çekmediğini ve sözlü olarak da kendilerini uyarmadığını açıklayarak, öncelikle davanın husumet yönünden, Mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini savunmuştur.
Davalı ... süresinde olmayan cevap dilekçesi ile öncelikle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini istemiş, aksi halde taşınmazda kiracı olmasına rağmen yeni malik durumundaki davacının ihtar şartını yerine getirmemesi ve kötüniyetli olması sebebiyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; asıl davanın reddine, birleşen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/838 Esas sayılı dosyasında açılan davanın müdahalenin meni talebi yönünden kabulü ile ... İli, ... ilçesi, ... köyü, 1199 no lu parsele birleşen dosya davalısı ... tarafından yapılan müdahalenin menine, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava çaplı taşınmaza müdahalenin men’i ve ecrimisil istemine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacının birleşen dosyada ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Birleşen dosya için davacının davalı ...’dan talep ettiği ecrimisil talebi Mahkemece, ...’in söz konusu taşınmazı ... 2 Noterliğinin 05.02.1997 tarihli ve 2276 yevmiye numaralı kira sözleşmesi başlıklı belgesi ile bir önceki malik olan Mehmet Çetin" den 8 yıllığına kiraladığı, söz konusu kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 03.02.1997, bitiş tarihinin 03.02.2004 olduğu, kira sözleşmesi bittikten sonra söz konusu taşınmazın davacı tarafından 05.07.2004 tarihinde satın alındığı, davacının söz konusu yeri satın aldıktan sonra davalı ..."e dava açılana kadar yeni malik olduğuna dair ya da yeri kullanmamasına dair herhangi bir ihtarname çekmediği, davalının söz konusu yeri eski malikin olduğunu bilerek ve süreli kira sözleşmesinin süresiz kira sözleşmesine döndüğünü düşünerek kullanmaya devam ettiği, bundan dolayı davacının ecrimisil talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile reddedilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir.
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Dosyanın incelenmesinde; birleşen dava davalısı ...’in dosyaya ibraz ettiği kira sözleşmesinin; dava konusu 1199 parsele ilişkin olmadığı, dava dışı 1175 parsele ilişkin olduğu, kiralayanın davacı veya bayisi olmadığı, birleşen dosya davalısı ...’in beyanları ile tanık beyanlarından da davalı ...’ın dava konusu taşınmaza müdahale ettiği anlaşılmaktadır.
O halde; Mahkemece yapılması gereken, taraf ve tanık beyanları değerlendirilerek ve dosyanın ziraat bilirkişisine tevdi ile dava konusu taşınmazda bulunan muz ağaçlarının yaşı tespit edilerek, davacının dava konusu taşınmazı satın alma tarihi olan 05.07.2004 tarihi itibari ile taşınmazın tarla mı yoksa muz bahçesi mi olduğu saptanarak duruma göre; taşınmaz davacının satın aldığı tarihte halihazırda muz bahçesi ise ürün geliri yöntemi ile, değil ise ürün münavebesi yöntemi ile hesaplanacak ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekirken; eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin birleşen davada ecrimisil istemine yönelik temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.