18. Ceza Dairesi 2015/29935 E. , 2017/15179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : İnsan ticareti, fuhuş
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve ...’ın, mağdur ...’ya yönelik fuhuş eyleminden dolayı kamu davası açılmış ise de, yargılama sonunda bu eylem hakkında hüküm kurulmadığı, anlaşılmakla, dava zamanaşımı süresi içinde mahkeme tarafından bu hususta karar verilebileceği, insan ticareti ile fuhuş suçlarının birbirlerinden bağımsız olmaları nedeniyle sanıklar ..., ... ile ...’nın, mağdurlar ... ile ...’ya yönelik eylemlerinden ayrıca “fuhuş” suçundan da cezalandırılabilme ihtimalleri bulunduğundan, bu sanıklar hakkında Yerel Mahkeme tarafından dava zamanaşımı süresinde fuhuş suçundan da suç duyurusunda bulunabileceği kabul edilerek, dosya incelendi.
A) Sanıklar ... ile ...’ya yükletilen insan ticareti eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanıkların, mağdurlar ... ile ...... yönelik eylemleri nedeniyle insan ticareti suçundan mağdur sayısınca ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edilmiş, sanık ... hakkında kurulan hükümde, TCK’nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken hapis cezası 8 yıl 4 ay yerine, 8 yıl biçiminde eksik tayin edilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu hususlarda bozma yapılamayacağı,
Sanık ... hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken en ağır cezayı içerir ilam yerine birden fazla ilam tekerrüre esas alınmış, sanık ... hakkında gözaltı ve tutuklulukta geçirdikleri sürelerin, Konya 9. Asliye Ceza ile Konya 2. Sulh Ceza Mahkemeleri tarafından mahsubuna karar verildiği halde, mükerrer infaza sebebiyet verecek şekilde sanık hakkında yeniden mahsup kararı verilmiş ise de, bu hususların infaz sırasında resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanıklar ... ile ... müdafilerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B)Sanık ... hakkında fuhuş, sanık ... hakkında insan ticareti suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ...’in, tekerrüre esas alınan ilama konu “güveni kötüye kullanma” suçunun CMK"nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alınması, sanığın başkaca tekerrüre esas alınabilecek bir sabıkasınun bulunmaması karşısında, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğinin gözetilmemesi,
2-Sanık ... hakkında, mağdurlar ... ile ......yönelik eylemleri nedeniyle insan ticareti suçundan mağdur sayısınca ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyip zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
3-Sanık ... hakkında, gözaltı ve tutuklulukta geçirdikleri sürelerin, Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mahsubuna karar verildiği halde, mükerrer infaza sebebiyet verecek şekilde sanık hakkında yeniden mahsup kararı verilmesi,
4-CMK"nın 170. maddesinin 3, 4 ve 6. fıkraları uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmeli, aynı Kanunun 225. maddesine göre de, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.02.2012 gün 4/570-51 sayılı Kararında açıklandığı üzere, soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, CMK"nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. İddianame, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın bilgilendirilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açacaktır. Bu sebeple, bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin o olay hakkında dava açıldığını göstermeyecek, dava konusu yapılacak eylemin iddianamede bağımsız olarak anlatılması ve sevk maddesinin belirtilmesi gerekecektir.
Bu açıklamalar ışığında, sanık ... hakkında, mağdurlar ... ile ..... yönelik eylemleri nedeniyle fuhuş suçundan CMK"nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı, CMK’nın 226. maddesi uyarınca fuhuş suçundan ek savunma verilerek dava konusunun dışına çıkılarak yargılamaya devam edilmek suretiyle yazılı şekilde hükümler kurularak Anayasanın 90, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanmayı düzenleyen 6. ve CMK"nın 225/1. maddelerine aykırı davranıldığı anlaşılmakla, açılmış bir kamu davası bulunmayan fuhuş suçundan sanık hakkında karar verilmesi,
5-Kabule göre de;
Sanık ... hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken en ağır cezayı içerir ilam yerine birden fazla ilamın tekerrüre esas alınması,
Kanuna aykırı ve sanıklar ... ile ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanık ...’in kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/12/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.