4. Hukuk Dairesi 2012/12738 E. , 2013/9312 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 13/03/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/02/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 21/05/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar adına gelen olmadı. Karşı taraftan davalılardan ... vekili Avukat ... geldiler. Diğer davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, ölümlü trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davalı ..."nın sevk ve idaresindeki kamyonla, kırmızı ışıkta ve yüksek hızla kavşağı geçerken müvekkilerinin oğlu ..."nın kullandığı motorsiklete çarpmak suretiyle ölümüne sebep olduğunu, davalı ..."in diğer davalı ... Başkanlığında kamyon şoförü olarak çalıştığını ve kamyonun ... Belediyesine ait olduğunu belirterek, maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur.
Davalı ..., kazada kendisinin kusuru olmadığını, ceza dosyasında da bu şekilde kusur durumunun kesinleştiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ceza dosyasında maddi olguların yanlış değerlendirildiği, bu nedenle beraat kararının bağlayıcı olmadığı gerekçesi ile yeniden keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmış, ceza dosyasının aksine davalı ..."in kırmızı ışıkta geçtiği ve tam kusurlu olduğu belirlenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu olay nedeni ile yapılan yargılama sonucunda ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.10.2007 tarih 2006/514 E. 2007/653 K. sayılı kararıyla yapılan keşif sonucunda davacıların murisi ölen ... ..."nın kırmızı ışıkta geçtiği ve tam kusurlu olduğu belirlenerek sanık davalı ... hakkında beraat kararı verilmiş ve bu karar Yargıtay 9.Ceza Dairesince onanarak kesinleşmiştir.
Borçlar Kanunu 53. maddesi "Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez" şeklinde düzenlenmiştir. Her ne kadar, Borçlar Yasasının 53. maddesi metninde, ceza mahkemesince verilen kararların hukuk hakimini bağlayacağına ilişkin açık bir hüküm yoksa da, bu maddenin genel yorumundan ve özellikle son cümlesinin karşı anlamından, ceza mahkemesince verilen kararlarda saptanan maddi olayların hukuk hakimini de bağlayacağı, olayların başka şekilde gerçekleştiğininin benimsenemeyeceği anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesinde haksız fiil öğelerinden eylem, illiyet bağı, hukuka aykırılık yönleri saptanmış ve bunlar kesinleşmişse, bu üç öğe bakımından ceza mahkemesinin mahkumiyet ya da beraat kararı hukuk hakimini bağlayacağı hem bilimsel, hem de kökleşmiş içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır. Buradaki amaç adalete güveni sağlamak ve çelişik hükümlerin çıkmasını önlemek ve kesin hükmün toplum vicdanındaki haklılığının sarsılmasına engel olmaktır.
Somut olayda ceza mahkemesinde davacıların desteği ölen ..."nın kırmızı ışıkta geçtiği ve tam kusurlu olduğu belirlenerek davalı ..."in beratine karar verilmiş ve ceza dosyası kesinleşmiştir. Bu saptama ile hukuk hakimi bağlı olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davalı ... yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine, temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.