11. Hukuk Dairesi 2014/14865 E. , 2015/256 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ..... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29.04.2013 tarih ve 2013/102-2013/166 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi.....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 19.06.2009 tarihli genel kurulunun mahkeme kararı ile yetkisiz kılınan yönetim kurulu üyeleri tarafından alınan karara dayalı olarak yapılması nedeniyle yok hükmünde olduğunu, sözkonusu genel kurulda şirketin çoğunluk hissedarı olan ve yönetimi elinde bulunduran.....’nin gösterdiği adayın özel denetçi olarak atanmasına ilişkin kararın iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, aynı genel kurulda özel denetçi raporuna istinaden bilançonun onaylanması, yönetim kurulu ve denetçinin ibrasından sonra görüşülüp karara bağlanması gereken yönetim kurulu ve denetçinin seçimi, yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 334 ve 335. maddeleri kapsamındaki işler için yetki verilmesine dair kararların da alındığını, yönetim kurulunun seçiminde müvekkili şirkete ana sözleşme ile tanınan imtiyaz hakkına aykırı davranıldığını ileri sürerek, 19.06.2009 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yokluğunun tespitine, bu istemin yerinde görülmemesi halinde ise müvekkilinin muhalefetine rağmen alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; bozma ilamında belirtildiği üzere yönetim kurulunda 1 üye ile temsil edilmesi için davacı şirkete imtiyaz verildiği, davacı tarafından da genel kurulda aday gösterildiği; ancak oylamada seçime konulmaması ve de seçilememesinin davacının hakkını kısıtlayıcı nitelikte olduğu, bu sebeple genel kurulun 4. maddesinde karar altına alınan yönetim kurulu seçiminin iptaline karar verilmesi gerektiği, bozma ilamında yönetim kurulu seçimi ile ilgili olan maddelerin de iptaline karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği, buna göre genel kurulda 6. madde ile karar altına alınan yönetim kurulu üyelerine 6762 sayılı TTK"nın 334 ve 335. maddeleri gereğince yetki verilmesi kararı da yönetim kurulunun seçimi ile ilgili olduğundan, bu maddenin de iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 19/05/2009 tarihli Genel Kurulu"nda 4. ve 6. maddeleri ile karar altına alınan Yönetim Kurulu seçiminin ve Yönetim Kurulu"na
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu 334 ve 335.maddelerince yetki verilmesine ilişkin kararların iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.