17. Hukuk Dairesi 2015/5697 E. , 2017/11615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 19/02/2010 tarihinde davalılardan ... ve ..."un sevk ve idaresindeki diğer davallıar ... Yönetim ...ve ..."a ait ... ve ... plaka sayılı araçların çarpışması neticesinde yaya olan müvekkilinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını belirterek şimdilik 250,00 TL tedavi gideri, 250,00 TL geçici maluliyet, 500,00 TL sürekli maluliyet tazminatının ile 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılradan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 11.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 1.950,00 tedavi gideri ve 8.818,54 TL geçici-sürekli maluliyet tazminatı olarak belirlemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın tedavi gideri olarak talep etmiş olduğu maddi tazminat talebinin 1.950,00 TL olarak kabulüne, Davacı tarafın maluliyet ve geçici ve iş görmezlik sebebiyle talep etmiş olduğu maddi tazminat talebinin 8.818,54 TL olarak kabulüne, kaza tarihi olan 19/02/2010 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile beraber ..., ... ve ...
... müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen 5.000,00 TL olarak kabulüne, davalılardan müteselsilen olay tarihi olan 19/02/2010 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile beraber alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
2918 sayılı KTK"nun "işleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu" başlığını taşıyan 85. maddesi uyarınca; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 3. maddesi gereğince işleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.
Somut olayda; trafik kazasına karışan araç, davalı .... adına kayıtlı ise de, bu davalı ile ihbar olunan ... arasında imzalanan adi kiralama sözleşmesi dosyaya sunulmuştur. Mahkemece .... vekili adi kiralama sözleşmesine dayalı olarak husumet itirazında bulunmuşsa da Yargıtay yerleşmiş uygulamalarına göre, adi kiralama sözleşmeleri husumet itirazlarının kabulüne esas olacak nitelikte belge olmadığı, bu tip sözleşmelerin, noterde ya da resmi bir kurumda yapılması halinde mahkemeler açısından bağlayıcı olma durumunun söz
konusu olduğu, belirtilerek, adi kiralama sözleşmesi husumet itirazına esas şekilde korunabilir belge mahiyetinde olarak kabul edilmemiş ve davalı aleyhine hüküm tesis edilmiştir. Mahkeme tarafından, davalı araç maliki ile birleşen dava davalısı şirket arasındaki kira sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığı ve herzaman düzenlenmesi mümkün belge niteliği bulunduğu gerekçesiyle kiralama ilişkisinin yan delillerle desteklenmesi gerektiği haklı biçimde gözetilmiş; ne var ki, bu husustaki araştırma eksik bırakılmıştır. Mahkeme, kira sözleşmesinin maliye ve ticari kayıtlara işlenip işlenmediği konusunda belge sunumu külfetini davalı araç malikine yüklemiş ise de, mahkemenin bu uygulaması yerinde olmamıştır. Araç işleteninin zarardan sorumlu olduğu ve işleten sıfatı bulunmayanın sorumluluktan kurtulacağı, davada dava şartı olan husumetin doğru biçimde belirlenmesi için gerekli araştırmanın mahkeme tarafından eksiksiz yerine getirilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece; kazayı yapan aracın işleteninin kim olduğunun belirlenmesi ve uzun süreli kiralama suretiyle ihbar olunan ..."na işletenliğin geçip geçmediğinin belirlenmesi yönünden, bu şirketin ticari defter ve kayıtları ile vergi kayıtları üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması; davalı araç maliki ...."nin işleten sıfatı ve zarardan sorumluluğu bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma ilamının kapsam ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ...."ne geri verilmesine, 13/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.