11. Hukuk Dairesi 2014/14400 E. , 2015/254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03.06.2014 tarih ve 2013/97-2014/118 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 16. mal ve hizmet sınıfında tescilli ..." markası ile basılan ve.... genelinde satılan günlük gazetenin imtiyaz sahibi olduğunu, davalı şirket tarafından, müvekkili gazetesi ismi ve logosuyla ayırt edilemeyecek derecede benzer "...." adı altında gazete basılarak .... genelinde dağıtıldığını, davalı markasının müvekkilinin marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek, müvekkili adına kayıtla markaya vaki tecavüzün durdurulmasını ve giderilmesini, şimdilik 1.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı markası ile davalı fiili kullanımlarının KHK"nın 61, 9/I-b, 9/II ve 8/1-b hükümleri çerçevesinde benzer, bu nedenle davalının kullanımlarının iltibas riski ve ihlal oluşturduğu, bu çerçevede davacının KHK"nın 62. Maddesi uyarınca marka hakkına ihlal teşkil eden davalı kullanımlarının men ve ref"i ile maddi ve manevi tazminat isteminde bulunabileceği; davacının maddi tazminat ve yoksun kalınan karın tespiti yönünden 556 sayılı KHK"nın 66/2-c hükmünde belirlenen lisans yöntemini tercih ettiği; öte yandan, davacı tarafın, emsal lisans sözleşmesi sunamadığı, yine emsal alınabilecek ve böylece somut olaya uyarlanabilecek bir lisans sözleşmesi ve bedelinin bulunmaması nedeniyle, somut olayın bütün koşulları dikkate alınarak, davalının kullanımına karşılık oluşturabilecek basit lisans ve makul lisans bedelinin belirlenmesi gerektiği, buna göre davalının gazetesini bedelsiz dağıtması nedeniyle davacı gazete satış fiyatının belli bir oranının lisans bedeli olarak esas alınması ve davalı gazete basım sayısı ile çarpımı sonucunda makul lisans bedelinin hesaplaması yoluna gidilebileceği; davalı gazetenin imtiyaz hakkına sahip şirketin resmi olarak tescil edildiği ve faaliyete geçtiği tarihin 13 Mart 2010 olduğu, dolayısıyla, bu tarihten önceki döneme ilişkin olarak davalı şirketin herhangi bir marka kullanımının bulunmadığı, yine davalı kullanımının davanın açıldığı 21.05.2010 tarihine kadar sürdüğü, somut olayda davacı davalıya basit lisans verse idi genel lisans oranı
olan %10’un lisans bedeli olarak ödenmesini isteyeceği; bu durumda davalının ihlale ilişkin dönemde yaptığı toplam basım sayısı olan 180.000 adet gazetenin davacı gazete bedeli 10 kuruşun %10"u olan 1 kuruş lisans bedeli üzerinden toplam 1.800 TL lisans bedeli isteyebileceği, davalı gazetesinin bedelsiz satılmasının davacı tarafından istenebilecek makul lisans bedeline doğrudan etki eden bir unsur ve indirim nedeni olarak kabul edilemeyeceği, zira bu hususun davacı onay ve insiyatifinde bulunan bir husus olmadığı, bu nedenle davalının kendi subjektif tutumuna dayalı bir unsurun makul ve mutad lisans bedelinden indirim nedeni sayılamayacağı ve somut olayın koşullarına ve hakkaniyete aykırı düşeceği anlaşıldığından bu yönde bir indirim yapılması yoluna gidilmediği; ancak bu hususun manevi tazminatın belirlenmesinde dikkate alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının "Başkentli" ibaresinin gazete yayıncılığı basılı evrak mal ve hizmetlerinde kullanımının men ve ref"ine, tespit edilen 1.800,00 TL maddi tazminattan şimdilik talep edilen 1.000,00 TL ile takdiren 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 43,10 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.