8. Hukuk Dairesi 2018/7350 E. , 2020/8244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, davalılar aleyhine Erzin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından daha önce 2011/340 Esas, 2014/687 Karar sayılı kararı ile müdahalenin men-i"ne ve ecrimisil ödenmesine karar verildiğini, söz konusu dosyada davanın 2011 yılında açıldığını ve geriye dönük 5 yıllık ecrimisil hesaplandığını açıklayarak, dava açıldıktan sonra doğan 2012 ve 2013 yıllarına ait geriye dönük iki yıllık ecrimisil alacağı olarak, daha sonra artırılmak şartıyla şimdilik 20.000 TL nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 26.02.2016 tarihinde de talebini 32.439,12 TL olarak ıslah ederek harcını da yatırmıştır.
Davalılar vekili süresinde olmayan cevap dilekçesinde, davalıların burayı 2001 yılında bahçe haline getirdiklerini, öncelikle Erzin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/275 E sayılı dosyası ile açtıkları muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek, davacıların davasının reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulü ile; 32.439,12 TL ecrimisil tazminatının (2012 yılı için 16.405,99 TL, 2013 yılı için 16.033,13 TL) dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine dair karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Dosyanın incelenmesinde, 24.12.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporunda, davalıların kullandığı alanın yüzölçümü 11.057 m2 olarak belirlenmesine rağmen, ecrimisil hesabı yapılan 10.06.2016 havale tarihli ziraat bilirkişi raporunda ise davacıların hisselerine düşen alanın 7457,27 m2 olarak dikkate alındığı, bunuda aynı davacıların, davalılara karşı aynı dava konusu parsel olan 591 parsel için 2011 yılından geriye 5 yıllık dönem için ikame ettikleri, Erzin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/340 Esas, 2014/687 Karar sayılı dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarına dayandırdığı görülmüştür.
Hükme esas alınan bu raporda, 7457,27 m2 nin davacıların hissesine düşen alan olduğu belirtilmişse de, dava konusu taşınmazın kök muris Büyük Ali Oğlu Hasan adına tapuda kayıtlı olup, dosya ekinde sureti bulunan Erzin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/340 Esas, 2014/687 Karar sayılı dosyada bulunan muris ...’e ait veraset ilamına esas alınarak davacıların hisselerinin hesaplanıp hesaplanmadığı ve davacılara düşen hisseye karşılık olduğu belirtilen 7457,27 m2"nin nasıl belirlendiği anlaşılamamakta olup, bu yönü ile bilirkişi raporu denetime elverişlilikten uzaktır.
Somut olayda, Mahkemece; dosyanın ecrimisil hesabı yapan ziraat bilirkişisine verilerek, fen bilirkişisinin, davalıların kullandığı alan olarak belirlediği yüzölçümü üzerinden, dosyada bulunan veraset ilamına göre davacıların hissesine düşen ecrimisil tazminatının denetime elverişli olacak şekilde hesaplanması için ek rapor alınması ve davacıların payları oranında belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesis edilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.