7. Ceza Dairesi Esas No: 2014/20432 Karar No: 2015/14949 Karar Tarihi: 11.05.2015
4733 sayılı Kanuna Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/20432 Esas 2015/14949 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2014/20432 E. , 2015/14949 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Kanuna Muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Olay tarihinde yaya olarak seyreden sanığın elinde bulunan poşetten şüphelenilmesi sonucunda açtırılan poşet içinde 170 paket kaçak ve bandrolsüz sigara ele geçirildiği cihetle; dosya kaspamına göre sanık ve kaçak eşya konusunda mahkemece verilmiş bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama kararının da bulunmadığı, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu ve ele geçen delillerin de hukuka aykırı delil niteliğinde olup, Anayasamızın 38.maddesinin 6.fıkrası da “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez.” hükmü ve yine 5271 sayılı CMK.nun 206/2-a, 217/2, 230/1.madde ve fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri karşısında, hiç bir aşamada suçlamayı kabullenmemiş olan sanık hakkında hukuka aykırı şekilde elde edilen ve kaçak olduğu anlaşılan eşyanın hükme esas alınamayacağı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre ise, 1-Sanığın ihtar üzerine kamu zararını giderdiği dikkate alındığında; Mahkeme "sanığın birden çok suçtan sabıkasının olması ve daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gözönüne alınarak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına takdiren yer olmadığına" şeklinde gerekçe gösterilmiş ise de, sanığın adli sicil kaydında mahkumiyete esas teşkil eden hükümlülüğünün bulunmadığı sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bulunduğu, bu kararın da kasıtlı suçtan mahkumiyet anlamında olmadığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yeniden değerlendirilmesine engel teşkil etmediği gözetilmeyerek, adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının varlığından bahisle ve olmayan sabıkası gerekçe gösterilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-Adli sicil kaydında CMK"nın 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanması geri bırakılan ilam dışında kasıtlı suçtan kaydı bulunmayan sanık hakkında bu ilam gerekçe gösterilerek ertelemeye yer olmadığına ve yine dosyada bulunmayan karar gerekçe gösterilerek tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi, 3-Gün adli para cezasının günlüğü 20 TL. üzerinden hesaplanması sırasında tatbik maddesinin 5237 sayılı TCK nun 52/2.madde ve fıkrası yerine TCK nun 50/1.madde olarak yazılması suretiyle CMK nun 232/6.maddesine aykırı davranılması, 4-5237 sayılı TCK"nun 53/3.maddesi uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yer alan sanığın kendi alt soyu üzerindeki hak yoksunluğunun şartla tahliye tarihine kadar, 1.fıkrada yazılı diğer hak yoksunluklarının ise hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUKnun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,11/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.