16. Hukuk Dairesi 2016/14854 E. , 2016/9404 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, Payallar Beldesi çalışma alanında bulunan ve 1981 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 10.7.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, Alanya Payallar Beldesi Kışla Mevkiinde bulunan fen bilirkişi ..."in 11.03.2014 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.917,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tarla vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacı yararına TMK 713 maddesindeki şartların gerçekleşmiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Antalya Büyükşehir Belediyesi"nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış olduğu halde Mahkemece, yasal hasım konumunda bulunan Antalya Büyükşehir Belediyesi"nin davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmeyerek taraf teşkilinin eksik bırakılması hatalı olmuştur. Öte yandan; davaya konu taşınmaz bölümüne ilişkin olarak 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/389 Esas ve 2016/239 Karar sayılı dosyasında da dava görülmüş ve tescil hükmü kurulmuş olup, Mahkemece usul ekonomisi açısından davaların birlikte görülmesi gerektiği düşünülmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. O halde; mahkemece öncelikle aynı taşınmaz bölümüne ilişkin yukarıda belirtilen dava dosyasının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak derdest ise davaların birleştirilmesi gerektiği düşünülmeli; kesinleşmiş ise o davanın davacılarının da davaya dahil edilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalı, ayrıca, yasal hasım konumunda bulunan Antalya Büyükşehir Belediyesi"ni davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilerek taraf teşkili sağlanmalı; bundan sonra yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi ve ziraat mühendisi bilirkişi aracılığı ile yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi, niteliği, davacı tarafından ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar davacı yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı, ziraatçı bilirkişiden çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğini, varsa üzerindeki bitki örtüsünün cinsini, sayısını ve yaşını, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığını, ne kadar süredir ne şekilde kullandığını vs. bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı, fen bilirkişisinden ise keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
F/A