Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü, Müşteki ..., sanıklardan ..."nın evinde diğer sanık... da olduğu halde aralarında geçen sohbet sırasında kızı ve arkadaşının oğlunun işsiz olduğundan bahsedince sanıklardan ..."ın, Orman Bakanı ..."nu tanıdığını kendisine her yıl beş kişilik memur kontenjan hakkı verdiğini, bu kontenjandan işe alım için kişi başı 5.000 TL paranın vakıf hesabına yatırılması gerektiğini, birkaç gün sonra ise bu paranın kişi başı 10.000 TL olduğunu söylediği, bunun üzerine müştekinin kızı ve damadı için toplam 20.000 TL parayı sanık ..."nın talebi üzerine sanık ..."e verdiği, aradan geçen süreye rağmen kızının ve arkadaşının oğlunun işe alınmadığı, sanıkların bu şekilde iştirak halinde nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ...’nın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Müşteki ...’ün 01/10/2013 tarihinde duruşmada alınan beyanında ‘’sanıkların dün 20.000 TL’yi iade ettiler bu sebeple şikayetimden vazgeçiyorum’’dediği, ancak 18/02/2014 tarihli duruşmada ise müşteki ‘’4.000 avro kısmi ödeme yapıldı başka ödeme yapılmadı’’ dediği, dosya içerisinde fotokopisi bulunan bono ve yazılı belgede de 4.000 avronun müştekiye ödendiği kalan borç için boş bono verilip sanıklarca imzalandığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkması açısından, sanıkların olay nedeniyle müştekinin zararlarını giderip gidermediğinin sorularak çelişkinin giderilmesi ile sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümlerin tesisi, Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ...’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 26/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.