19. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/795 Karar No: 2019/3177 Karar Tarihi: 14.05.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/795 Esas 2019/3177 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, banka ile düzenlenen kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladığını ancak borcun geri ödendiğini ve bankanın yine de icra takibi yaptığını öne sürerek, borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının imzasını taşıyan kredi sözleşmesine konu borç ödendikten sonra imzasını taşımayan yeni bir sözleşme düzenlendiği için davacının borçlu olamayacağına karar vermiştir. Ancak, mahkeme bu kararını alırken, ilgili karar ve ilam harcının 1/4'ünün peşin alınması gerektiği kanun maddelerini gözetmemiş ve yanlış harç hesabı yapmıştır. Bu nedenle, karar bozulmuştur ve yeniden yapılan yargılama sonucunda davacı borçlu değil olarak karar verilmiştir. Kararda, Harçlar Kanunu'nun 28/a ve 32. maddeleri açıklayıcı olarak yer almaktadır.
19. Hukuk Dairesi 2018/795 E. , 2019/3177 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, dava dışı ... ile davalı arasında düzenlenen sözleşmeyi davacının kefil olarak imzaladığını, kullanılan kredinin geri ödendiğini, buna rağmen bankanın icra takibi yaptığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının imzaladığı 06.02.2009 tarihli sözleşme kapsamında kefil olarak borçtan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının imzasını taşıyan kredi sözleşmesine konu borç ödendikten sonra davacının imzasını ihtiva etmeyen yeni kredi sözleşmesi düzenlenmesi sonucu kullandırılan krediden davacının sorumlu olamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.12.2016 tarih ve 2016/1960 Esas – 2016/15657 Karar sayılı ilamı ile “Ne var ki Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılmış olmasına rağmen dava değeri olan takipte talep edilen yukarıdaki miktar üzerinden peşin harç hesaplanıp yatırtılmadan yargılamaya devam edilmiş ve yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş olduğu halde gerçek dava değeri üzerinden değil, dava dilekçesinde gösterilmiş olan 30.000 TL üzerinden karar ve ilam harcı alındığı görülmüştür. 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 28/a maddesi uyarınca karar ve ilam harcının 1/4"ü peşin alınır. Aynı Kanunun 32. maddesine göre peşin harç yatırılmadıkça ya da eksik harç yatırılmadıkça müteakip işlemlere devam edilemez. Mahkemece bu ilkeler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davalı banka ile dava dışı ... arasında 06/02/2009 ve 04/03/2010 tarihli iki kredi sözleşmesi imzalandığı, davacı ..."un 04/03/2010 tarihli kredi sözleşmesine kefaleti bulunmadığı, davalı banka ile borçlu arasında imzalanan 06/02/2009 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç ödendikten sonra 04/03/2010 tarihli kredi sözleşmesi ile yeniden kredi açılmışsa da davacının doğan borçtan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davacının ... 1.İcra Müdürlüğü"nün 2011/3075 esas sayılı takip dosyasına konu borçtan borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davanın asıl menfi tespit yönünden tamamen kabul edilmiş olmasına, sadece feri talep yönünden reddedilmiş bulunmasına ve bunun da davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesini gerektirmemesine göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.