.....

Davacı, davalının işsizlik ödeneğinden faydalanır iken çalıştığı iddiası ile işsizlik ödeneğinin tahsili için başlatılan icra takibinin iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 50. maddesine göre, sigortalı, işsizlik ödeneğinden yararlanma süresini doldurmadan tekrar işe girer ve işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanmak için bu kanunun öngördüğü şartları yerine getirmeden yeniden işsiz kalırsa daha önce hak ettiği işsizlik ödeneği süresini dolduruncaya kadar bu haktan yararlanmaya devam edeceğine dair yasal düzenleme gereğince, davalının 24.08.2006-25.08.2006 tarihleri arasında primi ödenmiş 2 günlük sigortalı hizmetinin geçerli olmasına ve 2 günlük süreye isabet eden işsizlik ödeneğinin davacı kurumca istenmesi gerektiğine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, bu süreye karşılık gelen 18,54 TL olan asıl alacak miktarının “18.054,00” TL olarak, davalı tarafından takibe itiraz edilmiş olmasına karşın, takibe itiraz eden olarak “davacı” yazılması, HUMK’nun 80.maddesi kapsamında maddi yazım hatası olup, bu hususun mahkemesince düzeltilmesinin mümkün olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 09.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

....