Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1186
Karar No: 2015/238
Karar Tarihi: 13.01.2015

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/1186 Esas 2015/238 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2014/1186 E.  ,  2015/238 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada....... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/10/2013 tarih ve 2011/261-2013/185 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13/01/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılardan asil ...... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi........ tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalıların dava dışı.............’nin ortakları olduklarını, şirkete ait vergi ve ....primlerinin müvekkilleri tarafından ödendiğini ileri sürerek, davalıların hisselerine isabet eden toplam 52.564,75 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kamu borcundan tarafların ortağı olduğu şirketin sorumlu olduğu, ortakların sorumlu olması için şirket hakkında başlatılan takibin sonuçsuz kalması gerektiği, ancak davacı tarafça ödenen kamu borcu nedeniyle şirket hakkında her hangi bir takip yapılmadığı ve alacağın şirketten tahsil edilememe durumunun sözkonusu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava, limited şirketin kamu borcunu ödeyen ortağın payına düşen kısmı aşan miktarın diğer ortaklardan payları oranında tahsili istemine ilişkindir.
    Bir sermaye şirketi türü olan limited şirketlerde ortaklar açısından sınırlı sorumluluk ilkesi geçerli olup, ortağın asıl borcu, taahhüt ettiği sermayeyi ödemektir. Sermaye borcunu tam olarak yerine getiren ortağın sorumluluğu sona ermektedir. Türk Hukukunda ortaklar, limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu değildirler.
    Ancak, sınırlı sorumluluk ilkesinin, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nun 532. maddesinde düzenlenen açığı kapama yükümlülüğü, 531. maddesinde hüküm altına alınan selef sıfatıyla sorumluluk gibi istisnaları da mevcuttur. Bu istisnalardan biri de kamu borçlarından dolayı sorumluluk halidir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’un 35. maddesi, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağını ve bu kanunun hükmüne göre takibe tabi tutulacağını hükme bağlamıştır. Ortağın anılan bu borcu, onun limited şirkete karşı taahhüt ettiği veya ödediği sermaye borcundan ayrı, bağımsız bir borçtur. Sorumluluk, sermaye payı oranıyla sınırlıdır.
    Uyuşmazlık konusu olayda davacı, davalılarla ortak bulunduğu limited şirketin vergi ve SSK borçlarını ödediğini iddia etmiş, mahkemece kamu alacağının tahsili yönünde tarafların ortağı olduğu şirket hakkında her hangi bir takip işlemi yapılmadığı ve alacağın şirketten tahsil edilememe durumunun mevcut olmadığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş ise de, hüküm yeterli araştırma ve incelemeye dayanmamaktadır.
    ..... ve vergi borcu gibi amme borcuna ilişkin ödeme imkanı olmayan bir şirketin anılan borcundan dolayı ortaklardan birisinin şirket hakkında takip yapılmasını beklemeksizin bu borcu ödemesi şirket ortağı olarak hem kendisi, hem şirket, hem de diğer ortaklar yararınadır. Şirket hakkında takip yapılması ve bu takibin semeresiz kalması sonucu ortağın bu borcu ödemesi faiz ve diğer masraflar bakımından ortakların yükümlülüklerini artırmaktadır. Ayrıca, dönem dönem idare tarafından vergi ve SSK borçlarına ilişkin yapılandırmalar için süre verilmekte ve bu süre içinde de faiz ve vade yönünden mükelleflere avantajlar sağlanmaktadır. Bu durumda, şirketin ödeme imkânının olmadığını bilen bir ortağın şirket adına amme borcunu ödemesi, salt idare tarafından şirket hakkında her hangi bir takip başlatılmadı diye borcu ödeyen ortağın diğer ortaklara hisseleri oranında rucü imkanını ortadan kaldırmaz.
    Bu itibarla, mahkemece, davacılar tarafından ödendiği kabul edilen vergi ve SSK borçlarının ödeme yapıldığı tarihte şirketin ödeme gücü olup olmadığının belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi