15. Ceza Dairesi 2018/2213 E. , 2018/2017 K.
"İçtihat Metni"Dolandırıcılık ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na aykırılık suçlarından sanık ...’nın cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1. maddesi kapsamında kalan dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değiştirilen 253. madde gereğince uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle Ankara (Kapatılan) 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.12.2016 tarihli ve 2016/390 esas, 2016/751 sayılı durma kararına yönelik itirazın reddine dair Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2017 tarihli ve 2017/350 değişik iş sayılı kararını müteakip, uzlaşma sağlandığından bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8 ve 253/2. maddeleri gereğince davanın düşürülmesine ilişkin Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.09.2017 tarihli ve 2017/780-2017/685 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16.02.2018 gün ve 94660652-105-06-11737-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.02.2018 gün ve 2018/14438 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
I- Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2017 tarihli ve 2017/350 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede:
Sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan kamu davasının 12.05.2016 tarihli ve 2016/18477 sayılı iddianamesinde, sanığın baro kaydının silindiği, avukatlık yapmasına imkân bulunmadığı halde, vekil olarak dava takip edip duruşmaya girdiği, bu nedenle hakkında 1136 sayılı Kanun"un 63/3 ve 5237 sayılı Kanun"un 157/1. maddeleri gereğince cezalandırılmasının talep olunduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/3. maddesinin 2. cümlesindeki “Uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz” şeklinde hüküm gereğince sanık hakkında uzlaşma hükümleri uygulanamayacağı gözetilmeksizin Ankara (Kapatılan) 39. Asliye Ceza Mahkemesince suçun uzlaştırma kapsamında olduğundan bahisle durma kararı verilmesinde ve dolayısıyla bu yönden itirazın kabulü gerekirken yazılı şekilde Ankara Barosunun doğrudan suçtan zarar görmediğinden bahisle davada katılan sıfatı kazanamayacağı gerekçesiyle reddine karar verilmesinde,
II- Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.09.2017 tarihli ve 2017/780 esas ve 2017/685 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede:
Sanık hakkında açılan davanın iddianamesinde yer alan 1136 sayılı Kanun"un 63/3. maddesindeki suçun uzlaşma kapsamı dışında olduğu, 5271 sayılı Kanun"un 253/3-2.c maddesi hükmü gereğince uzlaştırma hükümleri uygulanamayacağı gözetilmeksizin, basit dolandırıcılık suçu nedeniyle uzlaşma sağlandığından bahisle davanın düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
1-Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2017 tarih ve 2017/350 değişik sayılı kararına yönelik yapılan (1) no’lu kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde;
Suçtan doğrudan doğruya zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı halde mahkemece kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, şikayetçi olan Ankara Barosu Başkanlığına kanun yoluna başvurma hak ve yetkisini kazandırmaması nedeniyle, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2017 tarih ve 2017/350 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2-Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.09.2017 tarih ve 2017/780-685 sayılı kararı yönünden yapılan (2) no’lu kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde;
Ankara Barosuna bağlı olarak avukatlık yapmakta iken hakkında yürütülen idari soruşturma sonucunda, Avukatlık Kanunu’nun 65, 71 ve 72/d. maddeleri uyarınca 17.05.2006 tarihinde baro levhasından kaydının silinmesine karar verilen sanığın, avukatlık görevi kapsamında 24.10.2014 tarihinde vekâletname düzenleyip duruşmalara katılmaktan ibaret eyleminin, bir bütün halinde hükümden önce 23.01.2008 günü yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 334. maddesiyle değişik 1136 sayılı Kanun’un 63/2. maddesine aykırılığı oluşturduğu ve yaptırımının idari para cezasına dönüştürüldüğü, bu kapsamda sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca mahkemesince idari yaptırım kararı verilmesini gerektiğinden, uzlaştırma kapsamında olmadığı halde, suçun vasıflandırılmasında hataya düşülerek, uzlaşmanın olumlu sonuçlandığından bahisle davanın CMK’nın 223/8-254/2 maddeleri gereğince davanın düşürülmesine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 22.09.2017 gün ve 2017/780-685 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.