18. Ceza Dairesi 2015/41568 E. , 2017/15154 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre; temyizin kapsamının sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ve her iki sanık hakkında hakaret suçundan verilen hapis cezaları olduğu ve sanık ... hakkında tehdit suçundan verilen mahkumiyet kararının temyize gelmediği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; sanık ...’ın 26.01.2012 tarihli 10. celsede duruşmalardan vareste tutulmak istediği tespit edildiğinden tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
A) Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
1-TCK"nın 125/1. maddesi uyarınca belirlenen temel cezadan aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca indirim yapılması sonucu cezanın “1 yıl 2 ay 17 gün” yerine “ 1yıl 4 ay 17 gün” hesaplanarak, sanık hakkında fazla cezaya hükmedilmesi,
2-TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması, TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan 5320 sayılı yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca; sonuç cezaların “1 yıl 2 ay 17 gün” e indirilmesi, “TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” biçiminde değiştirilmesi ve “TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına” ilişkin kısmın karardan çıkarılması suretiyle tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyizinde ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-TCK"nın 125/1. maddesi uyarınca belirlenen temel cezadan aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca indirim yapılması sonucu cezanın “1 yıl 2 ay 17 gün” yerine “ 1yıl 4 ay 17 gün” hesaplanarak, sanık hakkında fazla cezaya hükmedilmesi,
2- TCK"nın 58/1. maddesinde, önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümlerinin uygulanabileceğinin belirtilmiş olması karşısında; somut olayda sanık hakkında suç tarihi olan 26.03.2010 tarihinden sonra, 25.03.2013 tarihinde kesinleşmiş olan hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması,
3- Suç tarihi öncesinde hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, tehdit suçundan mahkum edildiği kısa süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesine aykırı olarak seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
4- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması, TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/12/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.