Esas No: 2022/2033
Karar No: 2022/4095
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2033 Esas 2022/4095 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/2033 E. , 2022/4095 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.01.2022 tarih ve 2021/15826 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27.01.2022 tarih ve KYB-2022/9230 sayılı ihbarname ile;
Bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma evresi sonunda Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/01/2021 tarihli ve 2020/33959 soruşturma, 2021/1905 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin merci Denizli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/03/2021 tarihli ve 2021/2159 değişik iş sayılı kararının , "5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müştekinin şikayet dilekçesinde özetle, Denizli 9. İcra Müdürlüğünün 2020/3713 esas sayılı dosyası üzerinden ödeme emri gelmesi nedeniyle borçlu olduğunu öğrendiğini, senet üzerinde alacaklı olan kişinin ablası ... olduğunu, kendisinin tekstil firmasında işçi olarak çalıştığını, eskiden fason iş yapıp mal karşılığı olarak senet verdiğini, babasının evindeyken boş olarak imzaladığı senetlerden birinin ablası şüpheli Melike tarafından ele geçirilerek doldurulduğunu, ablasından mal, hizmet ve borç para almamasına karşılık toplamda 33.822,41 USD olarak borçlandırıldığını, ablasının eşi olan ...'in çek senet işi ile uğraşıp çek senet mafyacılığı yapmakta olduğunu, sabıka kaydının ise yoğun olduğunu, annesinin ve babasının kendisine şahitlik edebileceklerini, senetteki yazıların da kendisine ait olmadığını belirterek şikayetçi olduğu soruşturma konusu olayda; her ne kadar şüpheli ... ifadesinde müşteki olan kardeşine apart daire alacak olması nedeni ile 24.000 USD'yi bir yıl sonra ödenmek üzere borç olarak verdiğini ve borca karşılık oluşturulan senedin kardeşi tarafından imzalandığını, kendisinin eşi olan ... tarafından senedin doldurulduğunu beyan etmiş olması nazara alındığında, ...'in de şüpheli sıfatıyla beyanının alınması, müştekinin annesinin ve babasının da tanık sıfatıyla beyanlarının alınması, Denizli 9. İcra Müdürlüğünün 2020/3713 esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelenip, senet aslının temini ile takibe konu senet üzerindeki yazıların müştekinin veya şüpheli ... ile ...'in eli ürünü olup olmadığı ve sonradan yazılıp yazılmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sonucuna göre şüphelinin hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma sonunda verilen kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre, kanun yararına bozma isteminin kapsamının TCK'nin 142/2-h, 204/1 ve 158/1-d maddelerinde düzenlenen “bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık“ suçlarına yönelik olması karşısında; 09.07.2021 tarih ve 31536 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümüne ilişkin 02.07.2021 tarih ve 211 sayılı kararı, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ile hırsızlık suçunun ceza miktarına göre, kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yüksek 2. Ceza Dairesi'ne ait olduğu anlaşıldığından, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmesine, 14.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.