15. Ceza Dairesi 2018/1186 E. , 2018/2013 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın, 6763 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki hali ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-f-son, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.03.2017 tarihli ve 2016/448-2017/80 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 24.01.2018 gün ve 94660652-105-16-533-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.01.2018 gün ve 2018/7975 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Sair kanun yararına bozma talepleri yönünden, hâkim veya mahkemelerce verilen karar veya hükümlerle ilgili olarak, eksik inceleme, delillerin değerlendirilmesi ve mahkemenin takdirine ilişkin hususların kanun yararına bozma konusu yapılamayacağından, bahse konu talepler yönünden kanun yararına bozma yoluna müracaat edilmeyerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, 09.03.2017 tarihli celsede dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verilen müşteki ..."in, aynı tarihli dilekçesi ile sanık tarafından zararının tamamının karşılandığı belirtilerek şikâyetinden vazgeçmesi ve sanık tarafından dosyaya ibraz edilen banka dekontlarına göre müştekinin zararının 08.03.2017 tarihinde giderildiği anlaşıldığından, mahkemesince sanık hakkında verilen cezadan etkin pişmanlık dolayısıyla 5237 sayılı Kanun"un 168/2. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Cast ajansları, televizyon, sinema ve reklam dünyasında oyuncu, model ve sunucuları, kanal yetkilileri ve yapımcılarla buluşturma amacıyla kurulduğundan web sayfaları üzerinden yapılan başvuruları kabul edip, başvurular arasından seçilen adayların fotoğraflarını çekerek kayıtları arasına aldıktan sonra prodüksiyon şirketlerince beğenilen kişileri bu şirketlere yönlendirmek suretiyle çalıştıkları, bunu internet üzerinden yapmaları mümkün olduğu gibi kayıt karşılığında ücret de alabildikleri göz önünde bulundurularak somut olayın bu kapsamda irdelenmesi gerekirse; şikayetçinin, cast ajansı olan “...” isimli internet sitesinde bulunan formu doldurması ve aranması üzerine ajansa 02.06.2016 tarihinde kayıt yaptırması karşılığında 300,00 TL para yatırdığı ve ajansın yönlendirdiği yerde fotoğraf çektirmesinin akabinde telefonlara cevap alamadığından 11.06.2016 günü şikayetçi olduğunun anlaşıldığı olayda, yukarıda da açıklandığı üzere, şikayetçinin, çekilen fotoğraflarının kataloğa girmesinden veya web sitesinde yayınlanmasından sonra ancak prodüksiyon şirketlerince beğenilmesi halinde reklam veya dizilerde oynayabileceği, dolayısıyla parayı yatırdıktan sonra ne zaman seçileceği belli olmadığı gibi hiçbir zaman da seçilmeme ihtimalinin bulunduğu, bu durumun sanığın elinde olmadığı, şikayetin paranın alınmasından 8-9 gün sonra yapıldığı ve alınan paranın kayıt ücreti olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, eylemin hukuki ihtilaf mahiyetinde olması nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurları oluşmadığı dikkate alınarak, atılı suçtan sanığın beraatı yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi hususunda da kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.