8. Hukuk Dairesi 2020/2658 E. , 2020/8238 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul 13. Aile Hukuk Mahkemesinin 08.11.2016 tarihli ve 2012/281 Esas, 2016/727 Karar sayılı kararıyla kısmen kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı her iki taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul 10. Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf isteğinin kabulü ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde tarafların birlikte çalışmaları sonucu davalı adına iki adet taşınmaz edinildiğini açıklayarak, taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının yarı oranda iptali ile davacı adına tescilini, bu talep mümkün olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılamanın üçüncü celsesinde taleplerinin 5.000,00 TL olan kısmının Bakırköy"deki, kalan 5.000,00 TL kısmının Edremit"teki taşınmaza yönelik olduğunu açıklamıştır. Harcını yatırmak suretiyle sundukları 03.11.2016 tarihli dilekçeyle talep miktarı Edremit"teki taşınmaz yönünden 58.750,00 TL"ye arttırılmıştır.
Davalı ... vekili, taşınmazların davalının ailesinden kalan miras ile edinildiğini, kişisel mal niteliğinde olduklarını, davacının hiçbir katkısının olmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, davacının taşınmazların 1/2 hisselerinin iptali ile adına tesciline dair talebin reddine, katılma alacağına ilişkin talebinin kısmen kabulü ile Edremit ilçesindeki taşınmaza ilişkin 58.750,00 TL alacağın karar tarihinden itbaren yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Hüküm reddedilen Bakırköy"deki taşınmaz yönünden davacı vekili ve kabul edilen Edremit"teki taşınmaz yönünden davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi"nce, davacı vekilinin istinaf talebinin Bakırköy"de bulunan taşınmaza yönelik olarak kabulüne, bağımsız bölüme yapılan tadilat ve iyileştirme nedeniyle oluşan değer farkının belirlenerek yarısına hükmedilmesi, gereği için kararın bu yönden kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin istinaf talebinin ise reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde Dairenin 2017/15528 Esas ve 2019/4995 Karar sayılı ilamıyla dava konusu Bakırköy"deki taşınmaza yönelik eksik delillerin Bölge Adliye Mahkemesince toplanması ve sonucuna göre hem Bakırköy"deki hem de Edremit"teki taşınmazı kapsayacak şekilde bir karar verilmesi gerekirken, kararın kısmen kaldırılması ve dosyanın ait olduğu mahkemeye iadesine şeklinde hüküm kurulması yerinde görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul hükümlerine aykırı olması nedeniyle öncelikle bu nedenle bozulmasına, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi"nce, davalının istinaf talebinin reddine, davacının istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının taşınmazların 1/2 hisselerinin iptali ile adına tesciline dair talebinin reddine, Edremit"teki taşınmaza ilişkin 58.750,00 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Bakırköy"deki 2 nolu mesken yönünden 3.000,00 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurmuştur.
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin Edremit"teki arsa üzerine yaptırılan prefabrik ev yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Tasfiyeye konu Edremit"teki arsa 01.08.2002 tarihinde satın alınarak davalı adına tapuda tescil edilmiş olup, arsanın davalının halasının vefatı üzerine mirasen gelen para kullanılarak satın alındığı diğer ifadeyle TMK"nin 220/2. maddesi hükmü gereği davalının kişisel malı olduğu dosya kapsamından sabittir. Uyuşmazlık, arsa üzerine 2006 yılında inşa edilen prefabrik evin eşlerin hangi mallarından karşılanarak yapıldığı noktasında toplanmaktadır. Yapım tarihi itibariyle prefabrik ev TMK"nin 222/3. maddesi hükmü gereği edinilmiş mal olup, aksini ispat yükü davalı taraftadır.
Davalı taraf, halasından mirasen 2002 yılında intikal eden dava dışı meskenin 2006 yılında satışından gelen para ile prefabrik evin yaptırıldığını, arsa gibi evin de kişisel mal olduğunu savunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, tamamı edinilmiş mallardan karşılanarak evin yapıldığı kabul edilmiş, buna göre evin değerinin tamamı artık değer kabul edilerek yapılan katılma alacağına dair hesaplama hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamındaki tüm bilgi, belge, tapu kayıtları, banka kayıtları, dekontlar, taraf ve tanık beyanları incelendiğinde, davalının kişisel malı olan dava dışı 6 nolu meskenin 03.02.2006 tarihinde satıldığı, satış parasının 30.000,00 TL olduğu hususunda tarafların uzlaştıkları, davalının Garanti Bankası hesabının 2006 yılı hareketlerinde, dava dışı meskenin satışı ile dava konusu prefabrik evin yaptırılış tarihlerinde para hareketlerinin gözüktüğü, dekontlardan inşaat malzemeleri açıklamasıyla bir takım havaleler bulunduğu sabittir. Prefabrik evin yapımının bir kısmının davalının kişisel mallarından karşılandığı gözetilmeksizin delillerin yanılgılı değerlendirilmesiyle evin tamamının edinilmiş mallardan karşılanarak yapıldığının kabulü hatalı olmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, öncelikle dava dışı 6 nolu meskenin satımından gelen paradan prefabrik evin yapımında kullanılan miktarlar gözetilerek, Yasa ve Daire uygulamasına uygun şekilde davalı lehine TMK"nin 230. maddesi gereğince denkleştirme yapılmalıdır. Denkleştirmeden sonra kalan artık değer üzerinden davacının katılma alacağı belirlenmeli, hesaplama yapılırken, taraflarca üzerinde uzlaşmaya varıldığı dosya kapsamından anlaşılan edinme tarihi ve tasfiye tarihi itibariyle değerler kullanılmalıdır. Açıklanan şekilde hesaplama yapılıp oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, HMK"nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.