Hukuk Genel Kurulu 2019/622 E. , 2020/196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “işçilik alacakları” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Denizli 1. İş Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı kısmen direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Davalı vekilinin direnme kararına yönelik temyiz istemi Mahkemece, hüküm altına alınan miktarın temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığı gerekçesi ile ek kararla reddedilmiştir.
4. Temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
5. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
6. Davacı vekili 11.08.2009 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... bünyesinde çalışmakta iken hukuka aykırı olarak işten çıkarıldığını, fazla çalışma yapıp hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
7. Davalı vekili 30.10.2009 tarihli cevap dilekçesinde; usulsüz işçi alındığı iddiası ile yürütülen bir soruşturma bulunduğundan yapılan soruşturmaya aykırılık teşkil etmemesi bakımından dört geçici işçiden biri olan davacının iş sözleşmesine son verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararı:
8. Denizli 1. İş Mahkemesinin 22.06.2010 tarihli ve 2009/514 E., 2010/365 K. sayılı kararı ile; iş sözleşmesi davalı ... tarafından feshedilen davacının çalıştığı süre içinde itibar edilen bilirkişi raporunda hesap edilen alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
9. Denizli 1. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
10. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 11.03.2013 tarihli ve 2010/46991 E., 2013/8308 K. sayılı kararı ile; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, 2 nolu bozma bendinde hizmet döküm cetvelinde davacının çıkışının 30.08.2009 olduğu anlaşıldığından kurum kayıtlarına itibar edilmeyerek hizmet süresinin fazla tespit edildiği; 3 nolu bozma bendinde de aynı belediyede benzer şekilde çalıştıkları anlaşılan başka bir işçi tarafından temyiz incelemesinden geçen aynı mahkemenin 2009/466 E. sayılı dosyasında fazla çalışma tespitinin çalışma şekline göre daha gerçekçi ve oluşa uygun olduğu anlaşıldığından bu davacı yönünden de fazla çalışma ücretinin, 2009/466 E. sayılı dosya getirtilerek yeniden belirlenmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
11. Denizli 1. İş Mahkemesinin 21.01.2016 tarihli ve 2013/207 E., 2016/17 K. sayılı kararı ile; Özel Daire bozma kararının 2 nolu bendine uyulduğu, 3 nolu bozma bendi yönünden ise direnildiği belirtildikten sonra, üniversite mezunu olup, fen memur yardımcısı olarak çalışan 2009/466 E. sayılı dosyadaki işçi ile davacı işçinin çalışma şartlarının aynı olmadığı, bu nedenle hizmet süresi konusunda alınan ek rapora göre karar vermek gerektiği gerekçesiyle kısmen direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
12. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup Mahkemece ek karar ile davalı vekilinin temyiz istemi, hüküm altına alınan miktarın temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığı gerekçesi ile temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
13. Temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
14. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından aynı Belediyede benzer şekilde çalıştığı belirtilen başka bir işçi tarafından açılan dava dosyasındaki fazla çalışma tespitinin bu dosya için de esas alınmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
15. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle; davalı vekilinin direnme kararının temyizine ilişkin isteminin miktar nedeniyle reddine dair verilen ek kararın usulüne uygun olup olmadığı ön sorun olarak tartışılmıştır.
IV. GEREKÇE
16. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 450. maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleriyle birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bununla birlikte yasa koyucu uygulamada birtakım sorunların ortaya çıkmasını engellemek için, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda geçiş hükümlerini ayrıca düzenlemiştir.
Bu bağlamda 6100 sayılı HMK’nın geçici 3 üncü maddesi;
“(1) Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur (Ek cümle: 1/7/2016-6273/34 md.). Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.
(3) Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.”
hükmünü içermektedir.
17. Yukarıdaki madde metninden, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun"un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı açıkça anlaşılmaktadır.
18. Bilindiği üzere, 21.07.2004 tarihli ve 25529 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarihli ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL olarak değiştirmiştir. 5219 ve 5236 sayılı Kanunlara göre katsayı artısı uygulanarak bu sınırlar arttırılmıştır.
19. Direnme kararının verildiği 21.01.2016 tarihinde bu miktar 2.190,00TL’dir.
20. 16.07.1981 tarihli ve 2494 sayılı Kanun’un geçici maddesi ile temyiz ve karar düzeltme sınırlarına ilişkin değişikliklerin, Kanun"un yürürlüğe girmesinden sonra verilecek nihai kararlara yönelik temyiz ve karar düzeltme istemleri hakkında uygulanacağı belirtilmiş; dolayısıyla, dava hangi tarihte açılmış olursa olsun, temyiz ve karar düzeltme sınırlarının saptanmasında, hakkında bu yollara başvurulan hükmün verildiği tarihteki yasal durumun esas alınacağı kabul edilmiştir.
21. Bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği belirlenirken, temyiz hakkının doğduğu (kararın verildiği) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise, ona bağlı kalınmalıdır. Buradaki “karar” teriminin, yerel mahkemenin, Özel Daire bozmasına karşı verdiği direnme kararını da kapsayacağında duraksama bulunmamaktadır.
22. Eldeki davada temyize konu alacak miktarının ne olduğunun açıklanmasında yarar bulunmakta olup davacı, eldeki alacak davası ile hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının yanı sıra fazla çalışma ücreti alacağının da tahsilini talep etmiştir.
23. Mahkemece verilen karar, Özel Dairece sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra 2 nolu bozma bendinde hizmet süresinin fazla tespit edilmesinin hatalı olduğu, 3 nolu bozma bendinde ise fazla çalışma ücreti alacağı yönünden eksik inceleme yapıldığından bahisle bozulmuştur.
24. Mahkemece, Özel Daire bozma kararının hizmet süresi ile ilgili 2 nolu bozma bendine uyularak bu yönde araştırma yapılarak ek rapor alındığı, fazla çalışma alacağı ile ilgili 3 nolu bozma nedeni yönünden ise direnildiği görülmüştür.
25. Mahkemenin direnme kararı incelendiğinde, 1.405,67TL fazla çalışma, 108,27TL ulusal bayram ve genel tatil, 307,14TL hafta tatili ile 298,00TL yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır.
26. Görüldüğü üzere fazla çalışma alacağı 1.405,67TL olarak hüküm altına alınmak suretiyle direnme kararı verilmiştir. Belirtilen ve direnmeye konu bu miktar direnme kararının verildiği 21.01.2016 tarihinde temyiz kesinlik sınırı olan 2.190,00TL’nin altındadır.
27. Direnme kararının verildiği 21.01.2016 tarihinde temyiz (kesinlik) sınırı 2.190,00TL olmakla, direnme kararı miktar itibariyle açık biçimde temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan, karara karşı temyiz kanun yoluna gidilmesinin miktar itibariyle mümkün olmadığı ve bu itibarla davalı vekilinin temyiz isteminin reddi gerektiği anlaşılmakla, Mahkemece verilen 19.02.2016 tarihli ve 2013/207 E., 2016/17 K. sayılı ek karar isabetli olduğundan onanmasına karar verilmiştir.
28. Bununla birlikte Hukuk Genel Kurulunun inceleme görevi dışında kalan, Özel Daire bozma kararının 2 nolu bendine uyulmak suretiyle belirlenen yeni hizmet süresi üzerinden hüküm altına alınan yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının da aynı ek karar ile davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verildiği görülmekle, bu alacaklar yönünden ek karara yönelik temyiz isteminin Özel Dairece incelenmesi gerektiği anlaşıldığından, Mahkemece uyularak hüküm altına alınan bu alacaklara ilişkin temyiz isteminin reddine dair ek karara yönelik davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.
V. SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Direnme kararına konu fazla çalışma ücreti alacağı ile ilgili olarak davalı vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin miktardan reddine dair verilen 19.02.2016 tarihli ve 2013/207 E., 2016/17 K. sayılı EK KARARIN ONANMASINA,
Mahkemece Özel Daire bozma kararına uyularak hüküm altına alınan yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları ile ilgili verilen ek karara yönelik davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesi için dosyanın YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.02.2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.