19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/33982 Karar No: 2019/15337 Karar Tarihi: 10.12.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33982 Esas 2019/15337 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/33982 E. , 2019/15337 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın ticari amaçlı TAPDK bandrolü bulunmayan içki bulundurmaktan ibaret fiilinin suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun’la değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde anılan Kanun’un 3/10. maddesine aykırılık suçundan hüküm kurmak suretiyle eksik ceza tayini, 2-5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesinin "Yedinci fıkrası hariç, 3"üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz" hükmünü içermesi karşısında, ele geçirilen sigara miktarı da gözetilerek, hakkında lehe hükümlerin uygulanmasını talep eden sanığa, soruşturma evresinde suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarı hesaplanarak bu tutarın ödemesinin, adil yargılanma hakkının bir unsuru olan “haklarının öğretilmesi yükümlülüğü” kapsamında, usulüne uygun olarak hukuki sonuçlarıyla birlikte açıklanmadığı anlaşıldığından, sanığa bu hak tanınmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 1)Kasıtlı suçtan kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 2)5237 sayılı TCK"nin 51/7. maddesi uyarınca, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğine ilişkin ihtarın yapılmaması ve 5237 sayılı TCK"nin 51/8. maddesi uyarınca sanığın denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde ertelenmiş bulunan hapis cezasının infaz edilmiş sayılacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3)Dava konusu gümrük kaçağı eşyanın TCK’nin 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken TCK’nin 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye kısmen uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.