Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1855
Karar No: 2015/228
Karar Tarihi: 13.01.2015

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/1855 Esas 2015/228 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2014/1855 E.  ,  2015/228 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada.....Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/09/2013 tarih ve 2013/61-2013/25 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13/01/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ..... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakim.... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının 1990 yılında kurulan müvekkili şirketin %29 hissesinin sahibi ve şirket yönetim kurulu üyesi olduğunu, 13/10/2010 tarihinde yanına yüklü miktarda çek ve paralar ile birlikte şirketten ayrıldığını, hiçbir şekilde şirketle ilişki kurmadığını, suç duyurusunda bulunduklarını ve davalı hakkında ceza davası açıldığını, yapılan inceleme sonrasında davalının 153.926,00 TL"lik şirket varlığını zimmetine geçirdiğinin tespit edildiğini, bunun 35.649,00 TL"sinin dava müvekkilinin alacaklı bulunduğu ......"nin borcundan davacı tarafından düşülmesinden kaynaklandığını, şirkete ait aracı 12.000,00 TL satmasına karşılık satış parasını şirket kayıtlarına geçirmediğini, şirket yetkilisi olduğu dönemde, 9.513,00-TL, 9.064,00 TL, 10.000,00 TL bedelli çekleri kendi şahsına ciro ederek, kendi şahsi borçlarını ödemede kullandığını ve şirket aleyhine zarar oluşturduğunu, 2.200,00 TL bedelli çeki ise kendisine keşide edip ödemede bulunmasına rağmen kayıtlara intikal ettirmediğini,bu şekilde toplam 153.926,00 TL şirket zararı oluştuğunu ileri sürerek, şimdilik 10.000.00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin şirketi tek başına temsil yetkisi bulunmadığını, 2007,2008,2009 tarihli genel kurullarında dava konusu işleride kapsayacak şekilde ibra edildiğini, ceza mahkemesinde görülen davanın bu dosya ile ilgilisinin bulunmadığını, tekne satışından dolayı davacının zarara uğramadığını, davacıyı tekne bakım parası ödemekten kurtardığını, müvekkilinin davacıya vermiş olduğu borç nedeniyle 91.800,00 TL alacaklı bulunduğunu, araç bedelinin davacı şirketin muhasebesi tarafından tahsil edildiğini, çeklerin ise davacı ile dava dışı ......arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle bu şirkete verildiğini, müvekkilinin ......."nin ortağı olduğunu, bu şirketteki alacağına karşılık ciro yoluyla çekleri aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu olayda genel kurul tarafından dava açılması hususunda yetki verildiği, çek bedelleri, teknenin satış bedeli, dava dışı........"nin ibra edilmesi nedeniyle davalı tarafından davacı şirketin
    zarara uğratıldığı, davalının TTK"nın 336.maddesi gereğince yasa ve esas sözleşmenin kendisine yüklediği görevleri kasten ihmal ederek şirketi zarara sokması nedeniyle bu zararlardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve fazlaya dair talep hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, davacı şirketin eski yönetim kurulu üyesi olan davalının şirkete verdiği iddia edilen zararın tahsili istemine ilişkin olup, dava dilekçesinde davacı vekili, davalının müvekkilinin alacaklı olduğu dava dışı ........."nin 35.649,00 TL"sı bakiye borcundan yetkisi olmadığı halde feragat ettiğini, şirkete ait aracın 12.000,00 TL satılmasına rağmen satış parasını şirket kayıtlarına geçirmediğini, şirket yetkilisi olduğu dönemde çekleri kendi şahsına ciro ederek, kendi şahsi borçlarını ödemede kullandığını ve yine davalının tekne satışından dolayı davacıyı zarara uğrattığını iddia etmiş, mahkemece araç satışı ile ilgili olarak istemin yerinde olmadığı sonucuna varılarak davanın kabulüne ve davacının fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
    Oysa, yukarıda belirtilen üç kalem zarar istemi kabul edilip bir kalem zarar istemi reddedildiğine göre mahkemece reddedilen istem gözardı edilerek davanın kısmen kabulü yerine gizli talep aşımı suretiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın öncelikle bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Öte yandan tekne satışından dolayı davalının davacıyı zarara uğrattığının mahkemece kabulü ilkesel olarak isabetli ise de davaya konu teknenin satış tarihi itibariyle piyasa değerinin uzman bilirkişi aracılığı ile denetlebilir bir şekilde belirlenmeden davalının 45.000TL"ye davacıdan aldığı tekneyi 121.500,00 TL"ye kendi adına satmasına dayalı olarak salt aradaki farkın davacının zararı olarak kabulü doğru olmamış, kararın bu yönü ile de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    Diğer yandan, davaya konu çeklerle ilgili olarak davalı vekili müvekkilin dava dışı........."nin de ortağı olduğunu, dava konusu çeklerin davacının anılan şirkete olan borçlarının ödenmesi için keşide edildiğini, bu çeklerin dava dışı şirketteki ortaklar cari hesabındaki alacağının tahsili için kullanıldığını savunmasına rağmen mahkemece bu savunma üzerinde durulmadan, diğer bir deyişle davacının bu kalem istemle ilgili olarak gerçekten zarara uğrayıp uğramadığı belirlenmeden, salt işlem yasağından hareketle davacının zarara uğradığının kabulü de keza doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi