19. Hukuk Dairesi 2014/4435 E. , 2014/7839 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 46. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2011/357-2013/319
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı S.. Ş.. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve diğer davalıların da bu sözleşmede müşterek borçlu ve
müteselsil kefil olduklarını, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek davalılara ihtarname gönderildiğini, ancak borcun ödenmemesi nedeniyle davalılar hakkında İstanbul 3. İcra Müdürlüğü" nün 2011/4300 sayılı dosyasından 108.637,13-TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalı borçluların takibe itiraz ettiklerini belirterek, şimdilik 10.000-TL" lik kısma ilişkin itirazlarının iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 96.726,12-TL arttırdığını beyan etmiştir.
Davalılar vekili, kredi veren bankanın çalışanı olan şahsın müvekkillerini banka binası içine dahi almadan dışarıda alelacele kredinin verilmesi için gerekli olduğunu söylediği bazı kağıtları imzalattığını, kredi işlemlerinin başlatıldığı, ancak kredi konusu paranın müvekkillerine hiç ödenmediğini, zira kredi işlemlerinin tamamlanmadığını, bir süre sonra işlemleri yapan bu banka çalışanı hakkında çeşitli usulsüzlükler nedeniyle soruşturma açıldığını, bunun üzerine müvekkillerinin de bankadan sanki para çekmişler gibi işlemler yapıldığını ve kendi kredi işlemlerinde de usulsüzlük yapıldığını anladıklarını, bankanın gönderdiği ihtara da itiraz ettiklerini beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı banka çalışanı hakkında Ağır Ceza Mahkemesi" nde görülen davada sanığın cezalandırılmasına karar verilmişse de, dava konusu maddi olay yönünden devam eden bir ceza davasının bulunmadığı, bu nedenle mahkemece delillerin toplanarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, imza incelemesine dair alınan Adli Tıp Enstitüsü raporunda ödeme dekontlarındaki imzaların davalı S.. Ş.."in eli ürünü olduğunun belirlendiği, bununla birlikte, bilirkişilerden alınan raporlarda da tespit edildiği üzere, davacı banka şubesinde şef sıfatıyla çalışan C. B. bankacılık teamüllerine uygun olmayan bir şekilde, bazı belgelerde boş tediye fişleri imzalattığı, dava konusu krediye ilişkin belgeleri tanzim etmeksizin, ödeme yapma yetkisi dahi bulunmadığı miktar için ödeme belgesi tanzim ederek dava konusu krediyi davalı S.. Ş.."e ödenmiş gibi belge düzenlediği, pek çok kredi dosyasında benzer işlemler yaparak, zimmetine para geçirdiği, banka ile müşteri arasındaki ilişkinin güven esasına dayanmakta olup, sözkonusu kredi belgelerini düzenleyen C. B. aynı zamanda krediyi tek imza ile ödemesinin manidar olduğu, Bankacılık Kanunu gereği ve 818 S. BK"nun 55. maddesi gereğince çalışanlarının en küçük kusurundan dahi bankanın kusursuz olarak 3. şahıslara karşı sorumlu olduğu ve dava konusu kredinin davalılardan talep edilemeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine ve davacının takibi kötüniyetle yaptığına ilişkin delil bulunmadığından, davalıların kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyaya örneği sunulan virman ve ödeme dekontları altında davalı S.. Ş.." in imzasının bulunduğu Adli Tıp Enstitüsü" nce düzenlenen raporla tespit edilmiştir. Her ne kadar mahkemece alınan 2. bilirkişi raporunda dekont tarihinde kasada o kadar para bulunmadığı bildirilmiş ve bu görüş üzerine 1. bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış ise de, 1.bilirkişi heyeti bankaya gidip banka kayıtları üzerinde inceleme yapmadan 2. bilirkişinin görüşü doğrultusunda ek rapor düzenlemiştir.
Bu durumda mahkemece ilk bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluyla sonuca gidilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden, mahkemece bankacılık konusunda uzman kişilerden oluşturulacak 3 kişilik heyet vasıtasıyla banka kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak, davalı S.. Ş.." in virman ve ödeme dekontları altındaki imzaları da gözetilerek, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.