15. Hukuk Dairesi 2018/4908 E. , 2019/192 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı-karşı davacı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davalı-karşı davacı yüklenici ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Asıl davada arsa sahiplerince, yüklenici ... ve kiracılarından, arsa payı karşı inşaat sözleşmesine konu edilen taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmiştir. Yüklenici tarafından arsa sahipleri aleyhine açılan karşı davada ise öncelikle imalât bedeli ile diğer zararların tazmini, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise Türk Medeni Kanunu"nun 724. maddesi uyarınca tapu iptâli ve tescile karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece asıl davada kiracılara yöneltilen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerinin reddine, yükleniciye yöneltilen el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne, yüklenici tarafından arsa sahipleri aleyhine açılan karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin bu ilk kararı Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nin 13.05.2014 tarih ve 2013/8618 Esas, 2017/3743 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Mahkemece 11.09.2014 tarih ve 2014/80 Esas, 2014/65 Karar sayılı ilamla bozma ilamına uyularak asıl davada (tüm davalılar yönünden) el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil ödenmesi talebinin reddine, karşı davanın ise önceki kararda olduğu gibi reddine verilmiştir.
Bu ikinci kararın yüklenici vekilince temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nin 30.06.2016 tarih ve 2016/2013 Esas, 2016/4085 Karar sayılı ilamıyla, “Somut olayda asıl davada davacı tarafça dava dilekçesinde, dava değerinin 45.632,00 TL olduğu, bunun şimdilik 2.500,00 TL"sinin müdahalenin men"i nedeniyle taşınmaz değeri ... olduğu açıklanmış, müdahale edilen dairelerin değerleri keşif ve bilirkişi incelemesi ile saptanmasına rağmen, men"i müdahale istemi yönünden harcın tamamlandığına ilişkin dosyada bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Müdahalenin men"i davası, müdahale edilen taşınmazın dava tarihi itibariyle keşifte belirlenen değeri üzerinden nispi harca tabidir ve harcın buna göre ikmal ettirilmesi zorunludur. ... Asıl davada davacılar vekilince eksik harcın tamamlanması halinde, mahkemece, men"i müdahale istemi yönünden harcı tamamlanan dava değeri üzerinden davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dava dilekçesinde men"i müdahale istemi yönünden 2.500,00 TL harca esas değer gösterilmesine rağmen, davacılar lehine hangi değer üzerinden belirlendiği anlaşılamayan ve ne şekilde hesaplandığı denetlenemeyen vekâlet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.” denilerek ikinci kez bozma yapılmış, yüklenicinin karar düzeltme istemi de reddedilmiştir. Bunun üzerine mahkemece bozmaya uyulduktan sonra, davacı-karşı davalı arsa sahipleri vekilince 07.06.2018 ve 28.06.2018 tarihlerinde toplam 4.205,43 TL tamamlama harcı yatırıldığı gözetilerek el atmanın önlenmesi talebi yönünden dava değeri, 25.01.2008 havale tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 56.800,00 TL arsa değeri ile 182.400,00 TL arazi üzerindeki yapıların bedeli toplamı olan 239.200,00 TL olarak kabul edilmek suretiyle el atmanın önlenmesine karar verilmiş, bu tutar esas alınarak davalı-karşı davacı yüklenici bakiye karar ve ilam harcı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti ödemeye mahkum edilmiştir.
Mahkemenin ilk kararı ve bozma ilamında da vurgulandığı üzere yüklenici tarafından arsa sahiplerine ait taşınmaz üzerine yapılan yapılar imar mevzuatına aykırı olarak inşa edildikleri ve kaçak yapı niteliğindedir. Bu nedenle yıkılmaları gerekmekte olup ekonomik değerleri bulunmamaktadır. Nitekim bu sebeplerle yüklenicinin yapıların imalât bedelini talep ettiği karşı dava reddedilmiştir. Bu durumda el atmanın önlenmesi davasında dava değeri olarak sadece arsanın çıplak değerinin dikkate alınması, ekonomik değeri bulunmayan kaçak yapıların imalât bedellerinin değerlendirmeye alınmaması gerekirken hatalı değerlendirme sonucu bilirkişinin belirlediği kaçak yapı bedellerinin de dava değerine dahil edilmesi, buna göre davalının harç, vekâlet ücreti ve yargılama gideri ödemeye mahkum edilmesi doğru olmayıp kararın bu sebeple bozulması gerekmektedir. Ancak yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı yüklenici ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasındaki “F” bendinin karardan çıkarılarak yerine “F) Asıl dava yönünden alınması gereken 3.880,00 TL harcın, davacı-karşı davalılar tarafından yatırılan 616,10 TL peşin harç ve 4.205,43 TL tamamlama harcının toplamı olan 4.821,53 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 941,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-karşı
davalı arsa sahiplerine iadesine” cümlesinin yazılmasına; “H” bendinin karardan çıkarılarak yerine “H) Toplam dava değerinin (56.800,00 TL + 43.132,00 TL) 99.932,00 TL olduğu gözetilerek bozma öncesinde yapılan 2.296,00 TL ve bozma sonrasında yapılan 103,00 TL yargılama giderinin toplamı olan 2.399,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına oranına göre hesaplanan 1.363,56 TL’lik kısmının davalı-karşı davacı ..."den alınarak davacı-karşı davalı arsa sahiplerine verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı-karşı davalılar üzerinde bırakılmasına,” cümlesinin yazılmasına; “J” bendindeki “20.302,00 TL” ifadesinin karardan çıkarılarak “6.598,00 TL” ifadesinin yazılmasına; kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacı ..."e geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.