MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının edimlerini eksiksiz olarak ifa ettiğini, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun prim oranları ve devlet katkısı başlıklı 81. maddesinin (ı) bendinde yasayla yapılan değişiklik ile, sigorta primlerinden işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanacağının hüküm altına alınmış olmasına rağmen, davalı kurumca yasal düzenlemeye aykırı şekilde müvekkili şirketin hakedişlerinden kesinti yaptığını, kesintinin haksız olduğunu ileri sürerek kesinti tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kesintinin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara Asliye 12. Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 26/11/2015 tarihli 2015/913 esas 2015/7609 karar sayılı ilamı ile görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olup, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davacı yüklenicinin 5510 sayılı Yasa gereğince yapılan indirimleri davalı idareden almadığı, Hazine"nin sağladığı bir indirim söz konusu olduğu, sigorta primlerini ödemeyi üstlenmiş olan yüklenicinin kendi sorumluluğunu yerine getirirken 5510 sayılı Yasanın 81/ı bendi uyarınca devletin sağladığı katkıdan yararlandığı, davalı idarenin sorumluluğu artmadığı gibi, fiyat farkı verileceğine ilişkin sözleşmelerde hüküm bulunmadığı gerekçesi ile davalı idarece yapılan hakediş kesintisinin yerinde olmadığı ve iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.