Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3618 Esas 2016/6964 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3618
Karar No: 2016/6964

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3618 Esas 2016/6964 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/3618 E.  ,  2016/6964 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekilinin Sulh Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; ... ilçesi, ... köyünde bulunan 130 ada 3 nolu 308,5 m2 yüzölçümlü ve arsa vasıflı taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı bulunduğunu, ancak dava konusu taşınmazın Devletin Hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan olup mera vasfında olduğu, bu nedenle taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırması istemiyle dava açmış, mahkemece, dava değerinin sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aştığından davacının davasının görev yönünden reddine karar verilmiş ve dava dosyası görevli mahkemeye aktarılmıştır.
    Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından esasa yönelik ve davalı gerçek kişi vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2003 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış orman kadastrosu bulunmaktadır.
    1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, iş bu davada, davacı Hazinenin sadece mera iddiasıyla dava açtığı, Hazinenin orman iddiasının bulunmadığı ve ziraatçı bilirkişi kurulu raporuna göre dava konusu edilen taşınmazın mera niteliğinde olmadığı anlaşıldığına göre davacı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
    2) Davalı gerçek kişi vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, seri dava olduğundan bahisle davalı lehine dilekçe yazma ücretine karar verilmiş ise de verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda vekâlet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekâlet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
    Somut olayda mahkemece, davanın ret edilen miktarı yönünden, kendisini vekil ile temsil ettirmiş olan davalı lehine, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden nispi vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması isabetli bulunmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişi vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/06/2016 günü oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.