Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1618
Karar No: 2021/578
Karar Tarihi: 01.02.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1618 Esas 2021/578 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/1618 E.  ,  2021/578 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    ...

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 01.02.2021 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yetersiz inceleme sonucu ve çelişkili raporlara dayanılarak karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu belirtilerek; öncelikle dava konusu taşınmazların hangi tarihte niçin tespit dışı bırakıldığının sorulması, davacının tescil talebinin hangi taşınmaz bölümlerine yönelik olduğunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, tescili talep edilen yerlerin hepsini kapsayan dava tarihinden 20-30 yıl öncesine ve (1978, 1988 yılları ile) tespit tarihine en yakın yıla ait stereoskopik hava fotoğraflarının istenilmesi, bundan sonra, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisine belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesinin yaptırılması, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarının değerlendirilmesi, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar- ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, taşınmazların öncesinin ırmak (dere) yatağı olup olmadığı özel mülke konu edilip edilemeyeceği hususunda jeolog bilirkişiden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, tanık ve yerel bilirkişi ifadelerinin de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, bilirkişi raporları ile tanık bilirkişi beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması, taşınmazların sulu-kuru niteliği dikkate alınarak, davacının belgesiz zilyetlikten mülk edinilebileceği taşınmaz miktarının göz önünde bulundurulması ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gereğine ve davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazların adına tesciline yönelik talebi olduğu halde, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 03.11.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (A2) harfi ile belirtilen 544,92 metrekare yüzölçümündeki ve 01.03.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (3B) harfi ile belirtilen 1.352,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, 03.11.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (B2) harfi ile belirtilen 893,94 metrekare ile (C) harfi ile gösterilen 281,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ile 01.03.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda 1 rakamı ile gösterilen 2.510,08 metrekare, 2 rakamı ile gösterilen 3.668,91 metrekare ve (3A) harfi ile belirtilen 511,27 metrekare yüzölçümlü taşınmazların TMK"nın 713/6. maddesine göre davalı ... adına tapuya tesciline, 01.03.2017 ve 03.11.2017 tarihli fen bilirkişi raporlarının kararın eki sayılmasına karar verilmiş, hüküm; davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında; dosya kapsamında yapılan dört keşif sonucu birçok rapor alınmasına karşın davacının tescili talep ettiği yerler açıkça belirlenerek her bir bölüm hakkında usulünce inceleme ve araştırma yapılmadığına değinildiği halde, davacının dava dilekçesiyle sınırlarını belirttiği 4 parça taşınmaz hakkında açtığı davada, yargılamanın bozmadan önceki aşamasında dört ayrı keşif yapılmasına rağmen her keşifte farklı sayıda taşınmazların keşfi yapılmış, keşif sonucunda alınan raporlar hem kendi içinde hem de diğer raporlarla arasında da çelişkiler içerdiği, bozmadan sonra yapılan ve hükme esas alınan keşifte yine 3 parça taşınmaz hakkında raporlar düzenlendiği, bu raporlar ile önceki raporlar arasında açık çelişkiler bulunduğu halde çelişkilerin giderilmediği, her bir raporda yüzölçümlerinin dahi farklı hesaplandığı anlaşılan taşınmazların farklı farklı numara ve harflendirme yapılarak denetim imkanının ortadan kaldırıldığı; hüküm yerinde farklı bilirkişi raporlarına atıf yapılmak suretiyle infazda dahi tereddüt yaratıldığı; söz konusu raporlarda çekişmeli taşınmazının bir kısmının DSİ tarafından yapılan kanalda kaldığı belirtilmesine rağmen bu kanalın eldeki davanın açılmasından önce mi, yoksa dava sırasında mı yapıldığının belirlenmediği; DSİ tarafından bu kısmın kamulaştırmaya konu edilip edilmediğinin sorulmadığı, buna ilişkin olarak kamulaştırma haritası ve diğer belgelerin de istenmediği anlaşılmaktadır.
    Diğer yandan bozma öncesi yapılan 17.06.2011 tarihli 3. keşifte, fen bilirkişisi ... tarafından 1622, 1620, 1642 parsellerin sınırında bulunan ve (A) ile gösterilen taşınmazın dava konusu olduğunun bildirilmesi üzerine Mahkemece, önceki yapılan keşifler sonucu verilen raporlarla çelişki arzettiği gerekçesiyle adı geçenden ek rapor istenmiş ve adı geçen bilirkişinin dosyaya sunulan 24.02.2012 tarihli ek raporunda, CPS aletinin hassas olmamasından dolayı farklı bir alanın raporunda gösterildiği, bu taşınmazın 09.03.2010 tarihli raporda A:5307,24 metrekare yüzölçümündeki yer olduğu bildirilmiş olup, bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak fen bilirkişisi ... tarafından hatalı olarak düzenlenen 1622, 1620, 1642 parsellerin sınırında bulunan ve (A) harfi ile gösterilen taşınmazın hakkında hava fotoğrafı incelemesi yaptırılarak bir kısmı olan ve (A2) olarak gösterilen bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiştir. Bu durumda bozma ilamı gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, mahallinde yeniden elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi kurulu ve jeolog bilirkişisinin katılımıyla ve aynı gün içinde dava konusu olan tüm taşınmazlar başında keşif yapılarak, bu keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar- ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, taşınmazın kim tarafından, ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla kullanıldığı etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, taşınmazları değişik yönlerden komşu taşınmazlarla olan sınırlarını da gösterir ve üzerinde dava konusu taşınmazların sınırlarının kabaca işaretlendiği renkli fotoğraflarlarını içerir, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan, hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi suretiyle, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyasına ne zaman başlanıldığının ve imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesine çalışılmalı; hava fotoğrafları ile taşınmazın haritasının ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle taşınmazların hava fotoğrafları ve en eski uydu fotoğrafları üzerindeki konumunun gösterilmesi istenilmeli; önceki tarihli raporlar arasındaki çelişkiler üzerinde durularak, taşınmazların hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki niteliği kesin olarak belirlenmeli; jeolog bilirkişiden, bir kısım taşınmazların sınırında Eğri Çayı bulunduğu bildirilmekle, söz konusu çayın aktif olup olmadığı, taşınmazlarla arasında kot farkının bulunup bulunmadığı, taşınmazların çay yatağından kazanılıp kazanılmadığı ve çayın aktif etki alanında bulunup bulunmadığı hususlarında, çay ile taşınmazları uydu fotoğrafı üzerinde gösterir şekilde renkli resimlerini de içerir düzenlemesi rapor istenilmeli; DSİ kanalı geçtiği bildirilen yerler hakkında getirtilen kayıt ve belgeler uygulanmak suretiyle durumu belirlenmeli; gerektiğinde DSİ" nin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususu düşünülmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi