![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2011/4702
Karar No: 2012/645
Karar Tarihi: 02.02.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/4702 Esas 2012/645 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili bankanın ... şubesince, iflasından önce davalıya çek karnesi verildiğini, 3167 sayılı Yasa’nın 10. maddesi kapsamındaki sorumluluğun 15.840,-TL olduğu ve yapılan başvuru sonrasında, iflas idaresince alacağın masaya kaydı talebinin reddedildiğini ileri sürerek, alacağın masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, rapora bir itirazı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı bankanın ibraz ettiği çek teslim belgelerinin iflas tarihinden öncesine, 2003–2004 ve 2005 yıllarına ait bulunduğu, çeklerin iflas tarihinden önce şirket yetkilileri tarafından keşide edildiği varsayıldığında, ileride ibraz edilmeleri halinde ibraz sürelerinin geçmiş olacağından, davacı bankanın ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, çeklerin iflas tarihinden önce ileri tarih atılarak keşide edildiğinin varsayılması halinde, iflasla birlikte şirket yetkililerinin temsil yetkileri kalmayacağından, ileride bu çeklerin ibraz edilmesi halinde yetkisiz kişiler tarafından imzalanmış çekleri davacı bankanın ödemesinin söz konusu olmayacağı, ayrıca sunulan hesap ekstrelerinden müflis şirketin mevduat hesabının artı bakiyede bulunduğu ve çek ödemelerinin müflis şirketin mevduatından karşılandığı, böylece davacı bankanın hesapta para olmadığı halde yasal sorumluluk gereği ödenen çekin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Bankaların mudilerine verdikleri çek yaprakları bakımından sorumlulukları, kural olarak bakiyede hiç ya da yeterli para olmadığında doğmakta ve ödeme ile mudiye yönelik bir nakdi kredi kullandırılmış gibi muhasebeleştirilmektedir. Ne var ki, iflasına karar verilmiş bir şirkete verilmiş çek yapraklarından doğan sorumluluk bakımından, bankanın, üzerinde tasarruf edemeyeceği mevduat bakiyesi bulunduğu ve hamilin talebi halinde, bu tutardan ödeme yapılması mümkünmüşcesine gerekçe oluşturulması yasaya aykırıdır. Bir diğer ifade ile müflisin, bankadaki mevduatın (+) bakiye vermesi, çek hamillerinin ibrazda alacaklarının mevduattan karşılanabileceği anlamına gelmez. Bu itibarla, gerekçenin mevduat bakiyesine ilişkin kısmı hatalıdır.
Ne var ki, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde, yukarıdaki kısım hariç, bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde olmadığından, gerekçenin kısmen eleştirilmesi suretiyle kararın onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yoluna başvuru yolu açık olmak üzere 02.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.