Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4543
Karar No: 2021/7504
Karar Tarihi: 29.06.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4543 Esas 2021/7504 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/4543 E.  ,  2021/7504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı... vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Asıl davada davacı ..., davalı tarafından Antalya 4. İcra Müdürlüğünün 2007/10922 sayılı dosyası ile hakkında 10.000,00-TL bedelli icra takibi yapıldığını, kendisi ile ilgisi bulunmayan adrese tebliğ yapıldığını, şikâyet yoluyla tebligatın iptaline ve tebligatı öğrenme tarihinin 13.06.2008 olarak değiştirilmesine karar verildiğini, ancak süresi içinde itiraz edilediğinden takibin kesinleştiğini, takibe konu adi yazılı satış sözleşmesi başlıklı belgenin kendisine ait tüm çekişmeli taşınmazlarla ilgili bütün hakların 1.750.000,00-TL bedelle davalıya sattıldığına ilişkin belge olduğunu, bu belgeye ilişkin davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, davalıyı tanımadığını, davalı ile ortak hareket eden ...."a duyduğu güven nedeniyle 18.10.2006 tarihli vekâlet çıkarttığını, veraset ilamı alınacağından bahisle boş bir belgenin sadece isimler yazılarak imzalatıldığını, .... bu kâğıdı imzaladığı için imza attığını, ancak güvenin sarsılması sonucu 15.02.2007 tarihli azilname gönderdiğini, bu azilnameden sonra yaptığı araştırmada ..."a bu vekâlete dayalı olarak vekâlet verildiğini ve ... Sulh Hukuk Mahkemesinden veraset ilamı çıkarıldığını anladığını, başka bir işlem nedeniyle tapuya gittiğinde icra dosyasından haberdar olduğunu, icra dosyasında 1.750.000,00-TL bedelle tüm taşınmazlardan doğan hak ve alacaklarını daha önce ismini hiç duymadığı davalıya devrettiğini gördüğünü, olaya ilişkin şikâyette bulunduğunu, Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/44 esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, davalının ağır ceza mahkemesindeki ifadesinde gerçekte ödediği bedelin 75.000,00-TL olduğunu, vergi vs. borçlar nedeniyle sözleşmeye 1.750.000,00-TL yazıldığını ifade ederek sözleşmenin sıhhatini de bertaraf ettiğini ileri sürerek, Antalya 4. İcra Müdürlüğünün 2007/10912 sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitini ve yatırdığı teminattan tahsil edilen 4.000,00-TL bedelin tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte tarafına iadesini, davalının kötü niyeti sabit olduğundan % 40"tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Birleşen davada davacı ..., asıl davadaki açıklamaları tekrarlayarak, Antalya 7. İcra Müdürlüğünün 2007/16872 sayılı icra dosyasında takibe konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitini, varsa yapılan kesintinin istirdata konu olarak tarafına iadesini, davalının kötü niyeti sabit olduğundan % 40"tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı, vekâletnamedeki konularda iradenin fesada uğratıldığı hususu üzerinden uzun zaman geçtiğini, bir yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, hata, hile ya da ikrah nedenine dayalı olarak talepte bulunulamayacağını, davacıların 19.10.2006 tarihli belgede yer alan imzalarını inkâr etmediğini, süresinde takibe itiraz edilmediğini, Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın bu davanın sonucuna etkili olmadığını savunarak, asıl dava ve birleşen davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, Antalya 4. İcra Müdürlüğünün 2007/10912 sayılı dosyasında takibe konu borçtan dolayı davacı...."nın davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davacı tarafından ödenen 4.000,00-TL"nin 22.12.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacı ..."ye verilmesine; Antalya 7. İcra Müdürlüğünün 2007/16872 sayılı icra dosyasındaki takibe konu borçtan dolayı davacı ..."un davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı alacağını ispatlayamamış olup takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından kötü niyet tazminatı taleplerinin her iki dava yönünden de reddine; koşullar oluşmadığından davalının icra inkâr tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı....ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 72/5 maddesi, "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden ( 05.07.2012 tarihinden önce yüzde kırkından) aşağı olamaz." hükmünü içermektedir.
    Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötü niyetli olmasıdır. Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu"nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötü niyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötü niyetli olması da gerekmekte olup ispat yükü takibin kötü niyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nın üzerindedir.Somut olayda; davalının içerik itibariyle sahte olduğunu bildiği belgeye dayalı olarak icra takibi başlattığı, belgenin sahte olduğunun kesinleşen ceza mahkemesi kararıyla da sabit olduğu ve dosya kapsamı da dikkate alındığında, davacı ... yönünden icra takibinin kötü niyetli olarak yapıldığının kanıtlandığı, eş söyleyişle bu davacı yönünden kötü niyet tazminatı koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, davacı ...’nin kötü niyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK‘nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm fıkrasının (5) nolu bendinin çıkartılarak yerine “ Asıl alacak 10.000,00-TL"nin %40"ı oranında kötü niyet tazminatın davalıdan alınarak davacı ...."a verilmesine, davacı ..."un kötü niyet tazminatı talebinin reddine,” cümlelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 891,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ... Yorulmaz"a iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi