13. Hukuk Dairesi 2019/1851 E. , 2019/6979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki hizmet akdinden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının ...plakalı ticari aracında 01/08/2008 - 01/04/2012 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından bildirimsiz olarak haklı bir neden olmadan feshedildiğini belirterek, 3.500,00 TL kıdem ve 1.500,00 TL ihbar tazminatı ile 600,00 TL milli ve dini ..., 600,00 TL fazla mesai ücreti, 800,00 TL yıllık izin alacağı olmak üzere toplam 7.600,00 TL alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunmadığını, aralarındaki ilişkinin, mülga Borçlar Kanunu"nun 270 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 357. Maddesi’nde düzenlendiği şekilde hasılat (ürün) kirasına dayalı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 505,93-TL ihbar tazminatının 14/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Yanlar arasındaki uyuşmazlık 818 Sayılı BK.nun 313. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet akdinden kaynaklanmakta olup, Taraflar arasında uyuşmazlık hizmet aktinin haklı nedenle feshedilip edilmediği ve davacının tazminata hak kazanıp kazanmadığı konusunda toplanmaktadır. 4857 Sayılı Kanunun 4/1-ı maddesinde 507 Sayılı Kanunun 2. maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde bu kanun hükümlerinin uygulanmayacağı vurgulanmıştır. Bu durumda uyuşmazlıkta uygulanacak hükümler davanın açıldığı tarih itibariyle 818 Sayılı Kanun hükümleridir. Davacı"nın istemleri arasında kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal ... genel tatil ücretleri yer olmaktadır. BK.’nun 344. Maddesi’nde, "muhik sebeplerden dolayı gerek işçi gerekse iş sahibi, bir ihbara lüzum olmaksızın her vakit akdi feshedebilir. Ezcümle, ahlaka müteallik sebeplerden dolayı yahut hüsnüniyet kaideleri noktasından iki taraftan birini artık akdi icra etmemekte haklı gösteren her hal, muhik bir sebep teşkil eder. Bu gibi hallerin mevcudiyetini hakim taktir eder. Fakat işçinin kendi kusuru olmaksızın duçar olduğu nispeten kısa bir hastalığı yahut kısa müddetli bir askeri mükellefiyeti ifa etmesi, muhik sebep olarak kabul edilemez." hükmü, yine BK.’nun 345/1. Maddesi’nde ise, "Muhik sebepler bir tarafın akte riayet etmemesinden ibaret olduğu taktirde, bir taraf diğer tarafa onun akit ile müstehak iken mahrum kaldığı feri menfaatler de nazara alınmak üzere, tam bir tazminat itasıyla mükellef olur." hükmü ve yine anılan maddenin 2. fıkrasında ise, "bundan başka hakim vaktinden evvel feshin mali neticelerini, hali ve mahalli adeti gözönünde tutarak taktir eder." hükmü vazedilmiştir.
Yine, BK.nun 329. maddesinde fazla çalışmayla ilgili düzenleme mevcut olup, " Sözleşme ile kararlaştırılmış yada mutad olan çalışmanın ölçüsüne oranla bir fazla çalışma zorunlu oluyorsa, işçi bunu yapmaya gücü yeterse ve üzerine almayı reddetme dürüstlük kuralına bir aykırılık ifade ederse, fazla çalışmayı kabul etmek zorundadır. İşçi, bu fazla çalışma için kararlaştırılan ücrete oran kurularak ve özel durumlar gözönüne alınarak takdir edilmesi gereken ek ücreti talep hakkına sahiptir." BK.nun 334. maddesine ise, " İşveren işçiye mutat serbest saatler yada günler vermekle yükümlüdür. İşveren feshi ihbar yapılmasından sonra başka bir iş aranması için işçiye uygun bir zaman vermek zorundadır. Bu durumlarda, işverenin çıkarlarını olabildiği kadar gözetmek gerekmektedir." BK.nun 340./II. Maddesinde ise, iki haftalık bir ihbar süresi öngörülmüştür.
Somut olayda; davacı, davalının 34 TJD 47 plakalı ticari aracında 01/08/2008 - 01/04/2012 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, UBGT, yıllık izin ücretleri alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı taraf da; davacı ile aralarında hizmet akdi bulunmadığını, davacıya aracını kiraya vermek suretiyle aralarında hasılat (ürün) kirasına dayalı ilişkinin bulunduğunu savunmuştur. Mahkemece, davalı işveren tarafından aracının başka bir kişiye kiralanması nedeniyle davacının haksız olarak işten çıkarıldığı kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamından davalının haklı bir neden olmadan hizmet akdini feshettiği kanaatine varılması yerinde ise de bu fesih nedeniyle davacıya lehine BK’nun 344 ve 345. maddelerinde yer alan fesih tazminatına hükmedilmemiş olması hatalıdır. Ayrıca 818 Sayılı TBK’na göre sadece ihbar tazminatına hükmedilebileceği kanaati de yerinde değildir. Zira 818 Sayılı TBK’nun yukarıda belirtilen ilgili maddeleri gereğince tüm tanık beyanları değerlendirilerek, gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle davacının fazla mesai, UBGT ve yıllık izin ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı da belirlenmelidir. Bu nedenlerle yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının 2. bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.