Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/1264
Karar No: 2020/192
Karar Tarihi: 20.02.2020

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1264 Esas 2020/192 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/1264 E.  ,  2020/192 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    1. Taraflar arasındaki "mükerrer tapu kaydının iptali ile sicilin düzeltilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda onama kararı kaldırılarak bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili dava dilekçesinde; Kemer İlçesi, 843 parsel sayılı taşınmazın 21.11.1979 tarihinde idari yoldan Hazine adına tescil edildiğini, ancak davalı Havva Kuş tarafından açılan tescil davası sonucu Kemer Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21.03.2002 tarih ve 1999/322 E., 2002/96 K. sayılı karar ile taşınmazın bir kısmının 1348 ve 1349 parseller olarak Havva Kuş adına tescil edildiğini, bu tescil ile mükerrer sicil oluştuğunu ve 1348 parselin tamamının 1349 parselin ise 537,9 m²"lik kısmının 843 parsel içinde kaldığını, bu durumun 843 parselin asıl paftası olan Kemer 10 numaralı paftaya değil Çamyuva Köyüne ait 6/11 numaralı paftaya işlenmesinden kaynaklandığını, yanlışlığın düzeltilmesi için Hazine tarafından tapu iptali davası açılmış ise de Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.11.2006 tarih ve 2004/209 E., 2006/703 K. sayılı kararı ile öncelikle 3402 sayılı Kanun"un 41. maddesi uyarınca işlem yapılması, idari yoldan bir sonuç elde edilmediği takdirde dava açılması gerektiği yönündeki gerekçe ile davanın reddedildiğini, kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesince onanarak 12.11.2007 tarihinde kesinleştiğini, bunun üzerine idari yoldan düzeltme işlemi için Antalya Kadastro Müdürlüğüne yazı yazıldığını, ancak bu şekilde düzeltme yapılmasının mümkün olmadığının bildirildiğini, yine Havva Kuş aleyhine tapu kaydının tashihi davası açılmış ise de bu davada verilen görevsizlik kararının da kesinleştiğini, oysa ki çifte tapu halinde kural olarak önceki günlü doğru temele dayanan kayda değer verilmesi gerektiğini, Hazine tapusu iptal edilmeden davalıların murisi tarafından açılan tescil davası sonucunda ikinci bir tapu verildiğini, bu şekilde oluşan ikinci tapunun yok hükmünde olup iptali gerektiğini ileri sürerek, dava konusu 1348 parselin tamamının, 1349 parselin ise 537,9 m²"lik kısmının iptali suretiyle sicil kaydının düzeltilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı Cevabı:
    5.1. Bir kısım davalılar vekili; aynı hususta Kemer Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın kesin hüküm niteliğinde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    5.2. Davalı ...; katıldığı duruşmada davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararı:
    6. Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.03.2013 tarihli ve 2010/143 E., 2013/264 K. sayılı kararı ile; davalıların dayandığı tapu kaydının Hazinenin de taraf olduğu Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/322 E. ve 2002/96 K. sayılı ilamı ile oluştuğu ve kesin hüküm nedeniyle anılan tapu kaydının Hazineyi bağlayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
    8. Karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından önce onanmış ise de davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine 22.10.2014 tarihli ve 2014/6700 E., 2014/16277 K. kararı ile onama kararı kaldırılarak "...mahkemece kesin hüküm olarak nitelendirilen Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2002 tarihli ve 1999/322 E.2002/96 K. sayılı dava dosyasında davalıların murisi Havva Kuş tarafından kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanıldığı, başka bir anlatımla davada dayanılan maddi vakıaların dolayısıyla hukuksal nedenin farklı olduğu, bu nedenle eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturmayacağı açıktır.
    Hâl böyle olunca; iddia ve savunma doğrultusunda tarafların ileri sürdükleri delillerin toplanması, gerekli değerlendirmenin yapılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere kesin hükmün varlığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir..." gerekçesi ile karar oy çokluğuyla bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    9. Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.03.2015 tarihli ve 2015/38 E., 2015/209 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2002 tarihli ve 1999/322 E., 2002/96 K. sayılı dava dosyasında dayanılan maddi vakıa ve sebeplerin eldeki dava ile farklı olup olmadığı, dolayısı ile eldeki dava bakımından kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı noktasında toplanmaktadır.

    III. GEREKÇE
    12. Bilindiği üzere, dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hüküm ile çözümlenmemiş olması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 114/1-i maddesi uyarınca dava şartıdır.
    13. Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı ya da yokluğu gerekli olan unsurlardır. Belirtmek gerekir ki, dava şartları davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi için aranan ve kamu düzeni ile ilgili olan zorunlu koşullardır.
    14. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder (HMK. m.115/1-2).
    15. Kesin hüküm ise bir hukuki uyuşmazlığı kesin olarak çözen son karardır.
    16. Kesin hüküm, hem bireyler hem de devlet için hukuki durumda bir kararlılık ortaya koyar. Bununla hukuki güvenlik ve yargı erkine güven sağlandığından kesin hüküm kamu yararı ile doğrudan ilgilidir. Kesin hükümle, çelişik kararların ortaya çıkması engellenerek toplum hayatı için zorunlu olan hukuki istikrar sağlanır.
    17. Kesin hüküm şekli ya da maddi anlamda olabilir. Şekli anlamda kesinlik, bir karara karşı belli bir aşamadan sonra kanun yollarına başvurulamamasını, diğer bir anlatımla kanun yolunun bulunmaması veya var olan kanun yollarının tükenmesini ifade eder. Maddi anlamda kesinlik ise bir hukuki uyuşmazlığın artık bütün bir gelecek için çözümlenerek son bulmasını, hükmün kesinleşmesinden sonra o davanın tekrar açılamamasını ifade eder.
    18. Maddi anlamda kesin hükmün koşulları HMK"nın 303. maddesinde düzenlenmiştir. HMK"nın 303/1. maddesine göre bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
    19. Görüleceği üzere, maddi anlamda kesin hükmün ilk koşulu her iki davanın taraflarının aynı olmasıdır. Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir (HMK. m.303/3).
    20. İkinci koşul olan dava sebebinden amaç ise hukuki sebepler değil, davanın dayanağı olan olay ve olgulardır. Yani davacının talep sonucunu dayandırdığı vakıalardır. Kesin hüküm haline gelen bir uyuşmazlıkta aynı vakıalara dayanılarak ikinci kez dava açılamaz.
    21. Maddi anlamda kesin hükmün söz konusu olabilmesi için gerekli olan üçüncü koşul ise dava konusunun aynı olmasıdır. İlk kararın hüküm fıkrası ile ikinci davanın talep sonucu aynı ise; diğer bir anlatımla ikinci davadaki talep sonucu ilk davada kesinleşen hüküm fıkrasını etkileyecek ve ortadan kaldıracak nitelikte ise dava konusu aynı sayılır.
    22. Tüm bu açıklamalar kapsamında somut olaya gelindiğinde, eldeki dava mükerrer tapu kaydının iptali ile sicilin düzeltilmesi istemi ile açılmıştır. Dava dilekçesinde, 843 parsel sayılı taşınmazın 21.11.1979 tarihinde idari yoldan Hazine adına tescil edildiği hâlde parselin asıl paftası olan Kemer 10 numaralı paftaya değil, Çamyuva Köyüne ait 6/11 numaralı paftaya işlendiği, daha sonra Havva Kuş tarafından tescil davası açıldığı ve Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2002 tarih ve 1999/322 E., 2002/96 K. sayılı kararı ile taşınmazın bir kısmının 1348 ve 1349 parseller olarak Havva Kuş adına tescil edildiği ve bu şekilde mükerrer sicil oluştuğu ileri sürülmüştür. Gerçekten de 843 parsel sayılı taşınmazın "ıslah sonucu dere yatağından kazanılmış taşlık arazi" vasfı ile 21.11.1979 tarihinde Maliye Hazinesi adına, 1348 ve 1349 parsellerin ise "bahçe" vasfı ile 11.04.2003 tarihinde hükmen davalıların murisi Havva Kuş adına tescil edildiği görülmektedir. Anılan parsellerin tesciline esas Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2002 tarih ve 1999/322 E., 2002/96 K. sayılı kararı incelendiğinde ise Maliye Hazinesinin davalılar arasında yer aldığı, davacı Havva Kuş tarafından taşınmazın tescil harici yerlerden olduğu ileri sürülerek eklemeli zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle tescil isteminde bulunulduğu, mahkemece de taşınmazın kadastro harici yerlerden olduğu ve diğer koşulların oluştuğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    23. Ancak, eldeki dava ile Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın sebeplerinin aynı olduğu söylenemez. Havva Kuş tarafından açılan tescil davasında zilyetlik olgusuna dayanıldığından zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı koşulları tartışılarak hüküm kurulmuş, yanlış paftaya işlendiği ileri sürülen taşınmazın gerçekte tapuya kayıtlı olup olmadığı hususu tartışılmamıştır. Görülmekte olan bu davada tartışılacak husus (vakıa) ise Havva Kuş adına tescil edilen tapu kayıtları nedeniyle mükerrer kaydın oluşup oluşmadığı olgusudur.
    24. Her iki davada dayanılan dava sebepleri farklı olduğundan kesin hüküm bulunduğundan söz edilemez.
    25. Diğer taraftan tapu sicili, taşınmazlar üzerindeki mevcut hakları göstermek, bunların tesis ve devirlerini sağlamak için tutulan resmî bir sicildir. Devlet, tapu sicilinin düzenli ve doğru bir şekilde tutulmasını üstlenmiş, tapu sicilinin aleniyetini sağlamış ve sicilin doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu üstlenmiştir.
    26. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 1000. Maddesinin birinci fıkrasına göre, her taşınmaza kütükte bir sayfa ayrılır. Bu hüküm uyarınca her taşınmazın tapu sicilinde yalnız bir sayfasının olması kuraldır. Tapu sicilinin güvenilirliğini sağlayabilmek için bir taşınmazın birden fazla sayfaya sahip olmaması gerekir. Bu sistem nedeniyle tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın tescil yoluyla yeniden tapuya bağlanması hukuken mümkün değildir.
    27. Buna karşın bir taşınmaz için iki ayrı sayfa açılıp, bunlardan biri başka bir kişi adına tescil edilir ise çifte tapunun varlığı ortaya çıkar. Mükerrer (çifte) tapu, bir taşınmaz hakkında kütükte çift sayfanın açılmış olması hâlidir. Bu durumda, birbirine aykırı iki ayrı bilgi içeren tapu kütüğü kendi içinde çelişkiye düşeceğinden, mükerrer olan yolsuz kaydın düzeltilmesi gerekecektir. Aksi hâlde, mükerrer kayıt olgusunun devam ettirilmesi devletin doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı olacaktır.
    28. O hâlde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak, taraf delillerinin toplanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    29. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
    İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
    Aynı Kanun"un 440. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi