23. Hukuk Dairesi 2011/3979 E. , 2012/633 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi, tazminat ve ecrimisil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve müdahil ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ... ilçesi ... mahallesi 1644 parsel sayılı araziyi tapuda malik olarak görünen dava dışı kişiden bir bölüm hissesini 08.01.1993 tarihinde satım vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, arazi üzerinde 4 apartman bloğunun bulunduğunu, ancak Hazine tarafından bu taşınmazın öncesinin orman arazisi olduğu gerekçesi ile açılan dava sonucunda taşınmazın tapusunun Hazine adına tesciline karar verildiğini ve hükmün Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiğini, müvekkili kooperatifte 1999-2004 yılları arasında görev yapan yönetim kurulu üyelerinin, kanuna aykırı olarak yeni ortaklar aldıklarını, bu nedenle hakkında dolandırıcılık suçundan dava açıldığını ve tutuklanmalarına karar verildiğini, kooperatifin yönetimsiz kalmasını fırsat bilen davalıların, daire kapılarını kırarak, hiçbir yasal hakları olmadan taşınmazları işgal ettiklerini, bu kişilerin üye olup olmadıklarının da bilinemediğini, taşınmazların müvekkilinin zilyetinde olması nedeni ile dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek, taşınmazlara yönelik müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller; kendilerinin davacı yanında davaya katıldıklarını, davalıların haksız olarak, taşınmazları işgal ettiklerini ifade etmişlerdir.
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir ayni ve şahsi hakkı bulunmadığını, taşınmazın Hazine"ye ait olduğunu, ayrıca müvekkillerinin, daireleri peşin para ödemek sureti ile davacı kooperatiften satın aldıklarını, kooperatif yöneticilerinin halen tutuklu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş, diğer davalılar vekili ise görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde bir hakkı bulunmadığını, davacı kooperatifin, satım vaadi sözleşmesi imzaladığı dava dışı şahsın, bu taşınmazın maliki veya zilyeti olmadığını, davanın haksız açıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, davacı kooperatif tarafından Hazine"ye ait arazi üzerinde ruhsatsız ve projesiz inşaat yapıldığı, bu binaların kooperatifin eski yöneticileri ve inşaat yapan kişiler tarafından üye kaydı yapılıp bedeli alındıktan sonra davalılar ve dava dışı kooperatif üyelerine satıldığı, davacı kooperatif üyelerinin, daha sonra tutuklandığı bunun üzerine davalı kooperatif üyelerinin taşınmazları mevcut halleriyle işgal edip kendilerine satışı vaad edilen daireleri kullanmaya başladıkları, haksız kullanımın söz konusu olmadığı, tüm üyelere yetecek kadar konutun bulunmadığı ve davacının tüm üyeleri kapsayacak çözüm üretmediği, davacının, davalılara karşı korumaya değer üstün bir hak ileri süremediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, kurulan hüküm yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi alınan bilirkişi kurulu ve ek raporu da Yargıtay denetimine elverişli olmayıp, açıklayıcı ve gerekçeli de değildir. Bu durumda mahkemece, kooperatif konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak kooperatifin üye kayıt defterleri de dahil olmak üzere tüm defter, belge, kayıtları ile genel kurul ve yönetim kurulu kararları da getirtilerek ve gerekirse kooperatife ait banka hesap hareketleri üzerinde gerekli araştırma ve inceleme yapılıp, davalıların kooperatif üyesi olup olmadıklarının tespit edilerek hak ve menfaatleri tartışılarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı kooperatif vekili ile müdahil ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz edenler yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.