Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/286
Karar No: 2022/482
Karar Tarihi: 24.01.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/286 Esas 2022/482 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, müştekiyle arasında yaşanan bir tartışmada müştekinin kızını basit yaralama suçundan yaraladığı için 2.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmıştır. Ancak, kanun yararına bozma istemi üzerine yapılan incelemede, mahkeme kararında sanığın şikayet etmediği bir eylemin de hesaba katıldığı ve mağdurun şikayetinden vazgeçtiğinin gözetilmediği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, sanık hakkındaki basit yaralama suçundan verilen karar kanun yararına bozulmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 62 ve 52/2. maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225., 223/8. ve 309. maddeleri uygulanmıştır.
1. Ceza Dairesi         2022/286 E.  ,  2022/482 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    ...’ı kasten basit yaralama suçundan sanık ......'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.03.2019 tarihli ve 2018/388 Esas, 2019/230 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 01.11.2021 tarihli ve 2021/14173 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının onaylı sureti Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.12.2021 tarihli ve ... sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Dosya aslının silahla tehdit suçu yönünden istinaf incelemesi sonucu ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 17.02.2021 tarihli ve 2019/2303 Esas, 2021/372 sayılı kararı ile bozulması nedeniyle derdest olduğu anlaşıldığından, onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225. maddesindeki; "Hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir." şeklindeki düzenleme gereğince, hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebileceği, iddianamede anlatılan olayın dışında bir fail ve fiilin yargılanması söz konusu olduğunda ise suç duyurusunda bulunulması ve iddianame ile dava açılması halinde de gerekli görüldüğünde her iki iddianame ile açılan davaların birleştirilmesi yoluna gidebileceği, somut olayda, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 21.03.2018 tarihli ve 2017/47852 soruşturma, 2018/4885 Esas, 2018/3658 sayılı iddianamesinde olayın "müşteki şüpheli ...'ün çocukları hakkında eşi ile konuşmak amacıyla ...'ın evine gittiği burada ...'la tartıştıkları, tartışma sırasında eşi ...'ü darp ederek basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde kasten yaraladığı, ...'ın da kızını darp eden ...'e süpürge ile vurarak basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde yaraladığı, ...'ün mağdure ve müştekiyi adli emanetin 2017/5965 sırasında kayıtlı bıçak ile "bu burada kalmaz, size göstereceğim, hesabını soracağım, sizi öldürürüm, kahpeler" diyerek tehdit ve hakarette bulunduğu" şeklindeki anlatım biçimi ve uygulanması istenen 5237 sayılı Kanun'un 125/1, 86/2, 86/3-a, 86/2, 106/2-a ve 53/1. maddelerine göre, sanık hakkında, müşteki ...'a yönelik tehdit ve hakaret eylemlerine ilişkin iddianamede anlatıma yer verildiği, müşteki ...'a yönelik kasten yaralama suçundan 5271 sayılı Kanun'un 170. maddesine uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığının anlaşılması karşısında; hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
    Kabule göre de;
    Dosya kapsamına göre, sanığın, müştekinin kızı ... ile evli olduğu, aralarında geçimsizlik yaşanması sebebiyle ...'nın müştekinin evine döndüğü, olay günü sanığın müştekinin evine gelmesi üzerine aralarında çıkan tartışmada müşteki Veysiye'yi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığının Mahkemesince kabul edildiği olayda, müştekinin 18.07.2017 tarihli kolluktaki beyanında sanıktan şikayetçi olduğunu ifade etmesini müteakip, 21.03.2019 tarihinde mahkeme huzurunda alınan beyanında şikayetçi olmadığını ifade etmesi ve basit yaralama suçunun kovuşturmasının da şikayet şartına tabi olması karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının, 5237 sayılı Kanun'un 73/4-6 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanığın mağdurlar ... ve ...’e karşı olan eylemleri nedeniyle ... Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi ile silahla tehdit, kasten basit yaralama, hakaret suçlarından kamu davası açılması üzerine yapılan kovuşturma sonucunda 5271 sayılı CMK’nin 225. maddesinde yer verilen “hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilir. ” hükmüne aykırı olarak iddianamede sanık için anlatılmayan eylem de hesaba katılmak ve mağdurun şikayetinden vazgeçtiği de gözetilmemek suretiyle silahla tehdit ile birlikte mağdur ...’yi kasten basit yaralama suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanık hakkında mağdur ...’ı kasten basit yaralama suçundan ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.03.2019 tarihli ve 2018/388 Esas, 2019/230 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.01.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi