Esas No: 2018/1063
Karar No: 2022/4291
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1063 Esas 2022/4291 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık sahte fatura kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına göre, suça konu faturaların unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında daha önce sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmü de belirtilmiştir. Sanık hakkında TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiği ancak bu hususun gözetilmediği belirtilmiştir. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararı da açıklanmıştır. Sanığın avukatlık ücretine hükmedilmemesi kanuna aykırı bularak, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda 213 sayılı VUK'un 230. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321 ve 322. maddeleri açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın hakkında verilen hükmün esasına, katılan vekilinin ise vekalet ücreti verilmesine hasren temyiz taleplerinde bulundukları anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.11.2018 tarihli, 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme/kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı, sanığın mükellefiyet kaydı bulunmayan ... adına düzenlenmiş faturayı kullandığı, yine faturası kullanılan .... hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizin 2017/3104 Esas ve 2021/2424 Karar sayılı ilamı ile suç sabit olmakla birlikte suçun failinin tespiti bakımından eksik inceleme ile bozulmasına kararı verildiği ve 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş; aynı takvim yılı içinde birden fazla vergi döneminde sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun inanç ve takdiri ile incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Sanığın mahkûmiyetine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu avukatlık ücretine hükmolunmaması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 1.500,00 TL maktu avukatlık ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.