Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/18953 Esas 2017/10810 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18953
Karar No: 2017/10810
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/18953 Esas 2017/10810 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/18953 E.  ,  2017/10810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Takip alacaklısının, İcmal Mühendislik Yeni Fidan İş Ortaklığı aleyhinde, ilamsız icra takibi başlattığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin iş ortaklığı adresinde tebliğ edildiği, iş ortaklığını oluşturan şirketlerin icra mahkemesine başvurarak, borca itirazlarının yanında iş ortaklığının, tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyetinin bulunmaması sebebiyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, tüzel kişiliği bulunmayan iş ortaklığı aleyhine takip yapılamayacağından şikâyetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 50. maddesinde; "Medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir." hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm, icra takipleri için de kıyasen uygulanmakta olup; taraf ehliyeti icra takibinde takip alacaklısı veya takip borçlusu olabilme ehliyeti olarak anlaşılmalıdır. HMK"nun 114 /d. maddesinde ise, taraf ehliyeti dava (takip) şartı olarak düzenleşmiştir. HMK"nun 115/1. maddesine hükmü uyarınca; mahkeme, dava (takip) şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırabileceği gibi, taraflar da dava (takip) şartı noksanlığını takibin her aşamasında süreye tabi olmadan ileri sürebilirler. Takip (dava) şartı olan taraf ehliyetinin yokluğunun hukuki sonucu takibin iptal edilmesidir. Ancak; tarafın yanlış gösterilmiş olmasının kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde, tarafları yeni bir dava açmaya zorlamanın usul ekonomisine aykırı olduğunu düşünen kanun koyucu; HMK"nun 124. maddesi çerçevesinde iradi olarak taraf değişikliği yapılmasına imkân sağlamıştır.
    Takip tarihi itibariyle olayda kıyasen uygulanması gereken HMK"nun 124. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir." hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda; takibe dayanak belgenin anılan adi ortaklık adına düzenlendiği göz önüne alındığında, borçlu tarafın yanlış gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı görülmektedir.
    Bu durumda; takipte borçlu tarafın iş ortaklığı olarak gösterilmesinin, kabul edilebilir bir yanılgı olduğu değerlendirilerek, mahkemece, alacaklı tarafa, talebi halinde takibin iş ortaklığını oluşturan şirketlere yöneltilmesi için süre verilmesi, verilen süre içinde eksikliğin giderilmesi halinde takip şeklinin genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi olduğu gözetilerek borca itiraz hakkında bir karar verilmesi, aksi halde şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekir iken yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.