Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20275
Karar No: 2014/12434
Karar Tarihi: 13.06.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/20275 Esas 2014/12434 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/20275 E.  ,  2014/12434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 19/07/2013
    NUMARASI : 2010/207-2013/369

    M.. Ç.. ile S.. oğlu T.., kayyım İ.. D.. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 19.07.2013 gün ve 207/369 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı kayyımı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde, 159 ada parsel sayılı taşınmazın tapuda müşterek mülkiyet hükümleri uyarınca vekil edeni ile davalı T.. (S.. oğlu) adına kayıtlı olduğunu, davalı ölmeden önce olduğu gibi öldükten sonra da taşınmazı davacının nizasız ve fasılasız olarak zilyetliğinde bulundurduğunu, Medeni Kanun"un 713. maddesinde belirtilen olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisap şartlarının davacı lehine gerçekleştiğini ileri sürerek dava konusu parselin davalı adına kayıtlı 4/20 payının iptali ile vekil edeni adına tapuya tescilini istemiş; 08/10/2010 havale tarihli ıslah dilekçesi ile her ne kadar dava dilekçesinde davalının davacının zilyetliğine muvafakat ettiği ve davalının ölümünden sonra davacının zilyetliğinin devam ettiği belirtilmiş ise de, bu ibareleri davalının kimliği bilinmeyen bir kişi olması nedeniyle tapunun hukuki kıymetini yitirdiği şeklinde değiştirdiklerini beyanla davanın kabulünü talep etmiştir.
    Davalı kayyımı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 159 ada parsel sayılı taşınmazın S.. oğlu T.. adına kayıtlı 4/20 payının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı kayyımı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK’nun 713/2. fıkrasında yazılı üç hukuki sebepten biri olan "...maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan..." hukuki sebebine dayalı olarak ve tapu kütüğünün bu nedenle hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, kazanma koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davada taraf teşkilinin sağlanmadığı belirlenmiştir. Davacı vekili, 08/10/2010 havale tarihli ıslah dilekçesinde, tapu malikinin tapu kütüğünden anlaşılamayan kişi olduğunu açıklayarak ve bu hukuki sebebe dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak, dava kayıt malikine,kayıt maliki ölmüş ise, belirlenecek mirasçılarına yöneltilerek açılır. (HGK. 17.02.2010 tarih ve 2010/8-58 Esas 2010/78 Karar, HGK. 12.02.2012 tarih ve 2011/8-763 Esas 2012/85 Karar) Mahkemece, kayıt malikinin sağ olup olmadığı, ölmüş ise mirasçılarının bulunup bulunmadığı konularında araştırma ve inceleme yapılmadan kayyım tayin edilmek suretiyle davanın yürütülmesine çalışılmıştır. TMK’nun 713/2. fıkrasında yer alan, birbirinden bağımsız üç ayrı hukuki sebeplerden birine dayanılarak açılan davalar nitelikleri gereği özel nitelikli davalar olup, kayıt malikine kayyım tayin edilmek sureti ile davanın yürütülmesi olanağı bulunmamaktadır. Daire ve Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. Bu bakımdan davada taraf teşkilinin sağlandığı söylenemez.
    HUMK’nun 73. maddesine göre mahkemece, taraflar yöntemine uygun bir biçimde mahkeme önünde hazır bulundurulmadıkça hüküm kurulamaz. Aynı paralelde düzenlenen HMK’nun 27. maddesinde ise “Hukuki dinlenilme hakkından” söz edilmektedir. Madde de açıklanan “… hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler…” sözü ile, taraf teşkili kast edilmekte olup, bu hususu da kapsamaktadır. Mahkemece, anılan maddelerin gözönünde tutulması zorunludur.
    O halde, mahkemece yapılacak iş öncelikle kayıt maliki S.. oğlu T.."un sağ olup olmadığının belirlenmesi, sağ ise açık adresinin tespiti sonucu dava dilekçesi ile Daire ilamının kendisine tebliği, sağ olup açık adresinin tüm araştırmalara rağmen saptanamaması halinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun diğer hükümlerinin uygulanmasına çalışılması, ölmüş ise, hasımlı veraset belgesinin (hasım Hazine olmak üzere) alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, alınacak veraset belgesine göre, mirasçılarının bulunması halinde davanın kendilerine yöneltilmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülmesi gerekmektedir. Yine TMK’nun 713/2 maddesi gereğince açılan davaların nitelikleri gereği, mirasçı bırakmadan kayıt maliki ya da malikleri ölmüş ise, TMK"nun 501. maddesi uyarınca son mirasçının Devlet olması nedeniyle davanın Hazine’ye karşı yöneltilmesi düşünülmelidir. Taraf teşkili sağlanmadan kayyım atanmak sureti ile davanın yürütülmesi bu bakımdan usul ve Kanun ile Yargıtay uygulamasına aykırıdır.
    Davalı kayyımı vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi