15. Ceza Dairesi 2016/2452 E. , 2018/1960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sigorta Bedelini Almak Amacıyla Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK"nın 158/1-k, 35/2, 62, 50/1-a ve 52 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın 21.06.2011 günü saat 05.00 sıralarında... karayolu ... Köyü civarında kaskosuz adına kayıtlı ... plakalı aracı ile yola çıkan domuza çarpması sonucu tek taraflı maddi hasarlı kaza yaptığı, aracın kaskosu olmadığı için kolluğa bilgi vermediği, aracı yakındaki akaryakıt istasyonuna çektirdiği, daha sonra olaydan birgün sonra Türk... Sigorta Şirketinin ..."da ki acentesi olan ... ve... Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti.ne kasko işlemini yaptırdığı, 25.06.2011 tarihinde sevki jandarma karakoluna müracaatla kaza yaptığını ve kaskodan faydalanmak istediğini bildirdiği, ancak kaza yerinin terk edilmesi nedeniyle jandarma tarafından tutanak tutulmadığı, sanığın 27.06.2011 tarihinde ... karayolu üzerinde ...mevkiinde kaza yaptığına ilişkin müracaatı üzerine Jandarma tarafından tutulan olay yeri tespit tutanağına göre aracın yeni kaza görmediğinin anlaşıldığı, sigorta şirketince konunun araştırılması sonucu kasko öncesi kazanın gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması üzerine sanığın hasar dosyasının işlemsiz olarak kapatılmasını sigorta şirketinden talep ettiği ve kasko tarafından sanığa herhangi bir ödeme yapılmadığı, böylece sanığın üzerine atılı sigorta bedelini almak amacıyla nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediği iddia edilen olayda; dosya kapsamından; sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 12 gün olarak tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "12 tam gün ", "6 tam gün", ""5 tam gün ""ve "100 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 tam gün", "2 tam gün" ,""1 tam gün ve "20 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.