8. Hukuk Dairesi 2013/20217 E. , 2014/12432 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2012/311-2013/114
Hazine, müdahil davacılar M.. S.. ve K.. Ö.. ile davalılar Y.. Ş.. ve H.. Ü.. aralarındaki elatmanın önlenmesi ve kal davasının reddine dair Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 14.05.2013 gün ve 311/114 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edilen ve parsel sayılı taşınmazlar arasından geçen su arkının tespit dışı bırakıldığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yere davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın beton duvar örmek ve bent yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
Müdahil davacılar; davalıların yapılaştığı alanın “değirmen su arkı” üzerinde olduğunu, kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakıldığını, değirmen vasfı ile dava dışı kişiler adına tescil edilen taşınmazın uzantısı olduğunu, parselin tespit malikleri ile değirmen malikleri arasında görülmekte olan Tapulama Mahkemesi"nin 1985/67 esas sayılı dava dosyasının derdest olduğunu belirterek Hazine yanında davaya katılmak istediklerini bildirmişlerdir.
Davalılar, çekişmeli su arkının Hazine adına kayıtlı olmadığını, aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, değirmen maliklerinin rızası ile yapılaştıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazı üzerineYargıtay 1. Hukuk Dairesince “…eksik inceleme ile hüküm verilemeyeceği…” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ark niteliğindeki yere elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Mahkemece, Dairenin bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği saptanmıştır. Bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan bozma çerçevesinde gerekli araştırma ve incelemenin yapılması zorunludur. Çünkü uyulan bozma ilamı ile taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar. Bu nedenle bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi gerekmektedir.
Çekişme konusu edilen kuzeyden- güneye doğru uzanan ark için Baki Yılmaz tarafından sayılı parsel malikleri adına tescili isteğiyle Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği"ne de husumet tevcih edilmek suretiyle Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılan davanın 1997/291 Esas, 2004/652 sayılı kararı ile kabulle sonuçlandığı ve derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Gerçekten de; davaya konu edilen ark bölümü bakımından bahis konusu kararla, dava dışı kişiler adına çap kaydı oluşturulmuş ise elatıldığı ileri sürülen yer ile davacı Hazine"nin hukuken bir ilişkisinin kalmayacağı, esasen o davada Hazine de yer aldığına göre kararın Hazine"yi de bağlayacağı tartışmasızdır. Buna göre eldeki davaya konu edilen yerin değinilen mahkeme kararına konu edilen yerle aynı olması halinde Hazinenin taşınmazla mülkiyet ilişkisinin bulunmadığı gözetilerek davanın reddedilmesi, aksi taktirde başka bir ifadeyle tescil ilamı kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde anılan yer arzın tabii maliki olan Hazineye ait olacağından davanın kabul edilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Bozma ilamında da belirtildiği üzere Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1997/291 Esas, 2004/652 sayılı kararının dayanağı kroki uygulanmak suretiyle o davanın komşu taşınmaz ile eldeki davanın konusu taşınmazın aynı taşınmaz olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Mahkemece, taşınmaz başında keşif yapılmak ve uzman bilirkişiden bu konuda denetime elverişli rapor alınmak suretiyle araştırma yapılarak bu konudaki tereddütün giderilmesi gerekirken, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmeyerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.