Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/12639
Karar No: 2022/473
Karar Tarihi: 24.01.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/12639 Esas 2022/473 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2021/12639 E.  ,  2022/473 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Basit yaralama suçundan sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair ... (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 27.12.2012 tarihli ve 2012/326 Esas, 2012/939 Karar sayılı kararının 06.02.2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 06.07.2014 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2015/262 Esas, 2015/872 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 04.10.2021 tarihli ve 2021/4991 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.10.2021 tarihli ve 2021/123003 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli kararının tehdit suçu yönünden temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 23.01.2019 tarihli ve ... Karar sayılı ilamı ile sanığın yüzüne karşı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı başvurulabilecek kanun yolu, süresi ve ne zaman başlayacağı hususları bildirilmediğinden ve taraflara tebliğ de edilmediğinden anılan kararın kesinleşmediği, ayrıca uzlaştırma hükümleri uygulanmadığı ve haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmadığından bahisle bozulduğu, bozma sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve 2019/430 Esas, 2019/871 sayılı kararıyla sanık hakkında tehdit suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına karar verildiği gözetilerek yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre;
    1) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 27.12.2012 tarihli kararda, kanun yolu başvuru süresinin ne zaman başlayacağı, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmediği gibi, karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii,

    ../..

    S/2


    başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin açıkça gösterildiği şerhli davetiyenin de tebliğ edilmediği, bu halde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararın kesinleştiğinin kabul edilemeyeceği ve denetim süresi başlamayacağı gözetilmeksizin, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğundan bahisle anılan kararın açıklanmasına karar verilmesinde,
    Kabule göre de,
    2) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesinde yer alan; "Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir." şeklindeki düzenleme ile haksız tahrikin ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alınmış olduğu cihetle, sanığın savunmasına göre katılanın, sanığın ev sahibi olduğu, kayın pederine kira borcunu ödemediğini söyleyerek dedikodusunu yaptığı, olay tarihinde de katılan ile aralarında karşılıklı itişme yaşandığının ifade edilmesi karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre, sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanığın beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacağı belirtilmiştir. Denetim süresi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulüne uygun olarak kesinleşmesi üzerine başlar.
    İncelenen dosyada; sanık hakkında katılana yönelik kasten basit yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ancak sanığın yüzüne karşı katılanın ise yokluğunda verilen bu kararın itiraz süresinin ne zaman başlayacağı kanun yolunda belirtilmediği gibi tebliğ de edilmediği, bu nedenle kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamaması nedeniyle hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle ihbar üzerine dosyanın ele alınarak açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

    Bununla birlikte, tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden temyiz incelemesi yapılırken Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 23.01.2019 tarihli ve ... Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; sanığın savunmasında, katılanın ev sahibi olduğunu ve kayınpederine kendisinin kira borcunu ödemediğini söyleyerek hakkında dedikodu yaptığını, suç tarihinde ise aralarında karşılıklı itişme olduğunu belirtmesi karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmamasında da isabet bulunmamaktadır.
    Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden; ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2015/262 Esas, 2015/872 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.01.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.



















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi