8. Hukuk Dairesi 2013/2644 E. , 2014/12417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine ve ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 16.03.2011 gün ve 202/75 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, miras yoluyla intikal ve 1938 yılından bu yana işleyen kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak 1974, 2319, 2320, 2323 ve 2324 parsellerin davalılar üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve arkadaşları vekili, tutanağın kesinleştiği tarihten görülmekte olan davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, ayrıca kayden 2003 yılında satın ve devraldıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalılar yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
Davalı Hazine vekili, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, tapu sicilinin aleni olduğu, aleniyete güvenerek hak sahibi olan davalıların iyiniyetinin korunması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından 1974 parsel dışında kalan diğer parsellerle ilgili hüküm fıkraları bakımından temyiz edilmiştir.
Tapu kayıtlarına göre 2319 parsel davalı ... ve arkadaşları, 2320 parsel ... ve müşterekleri, 2323 parsel İsmail Bedir, 2324 parsel de ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Dava konusu parsellere ait kadastro tutanaklarında, dava dışı üçüncü kişiler adına tespit ve tescil edilen başka parsellerle bir bütün olan ve 1938 yılından bu yana....’in zilyetlik ve tasarrufu altında bulunan 370 ve 371 tahrir numaralı vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı açıklanarak vergi kayıt miktarı kadar yerler dava dışı parseller olarak zilyetleri adına, kayıt miktar fazlası olan yerler de 2319, 2320, 2323 ve 2324 parsel numaralarıyla Hazine adına tespit edilmiş, ... ve arkadaşlarının Kadastro Komisyonuna yapmış oldukları itiraz üzerine ... ve arkadaşlarının süresinde Sarayönü Kadastro Mahkemesine açtıkları davanın yapılan yargılaması sırasında 20.12.1994 gün, 395/82 esas ve sayılı kararla dava konusu parsellerin kadastro tespitlerinin 27.5.1985 tarihinde tebliğ edildiği açıklanmak suretiyle uyuşmazlığa bakmanın genel mahkemelerin görevine girdiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Görevsizlik kararı üzerine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ilişkin istek Sarayönü Kadastro Mahkemesinin 3.4.2006 gün 395/82 esas ve sayılı kararıyla reddedilmiş, bu kararın davacı ... ve arkadaşları tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 25.9.2006 günlü kararıyla ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Görülmekte olan davada davacılar kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. ....Kadastro Mahkemesinin 20.12.1994 gün 395/82 esas ve sayılı kararında belirtildiği üzere dava konusu parsellere ilişkin komisyon kararı 27.5.1985 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu tarihe göre süresinde Kadastro Mahkemesine dava açılmadığından 27.6.1985 tarihinde tutanaklar kesinleşmiş olmaktadır. Tutanakların kesinleştiği tarihten görülmekte olan davanın açıldığı 26.1.2005 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde yazılı 10 yıllık süre geçmiş bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde davanın reddine dair verilen karar sonuç itibariyle doğrudur.
Davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,05 TL"nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.