19. Hukuk Dairesi 2017/4776 E. , 2019/3154 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma sonrası yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı .... Ltd. Şti arasında akdedilen genel kredi taahhütnamelerinin davalı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşme uyarınca kullandırılan krediye ilişkin borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek ihtarname düzenlendiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili yönünden geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığını, aynı alacak için ... 8.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/279 sayılı dosyasında açılan davada 141.000,00 TL"nin banka adına depo edilmesine ve bedelin davacı bankaya verilmesine karar verildiğini, temyiz incelemesi sonucu kararın onandığını ve davacının karar düzeltme talebinde bulunduğunu, o dava dosyasına sunulu bilirkişi raporunda banka alacağının 149.087,07 TL olarak hesaplandığını, davacı bankanın kötüniyetli olarak aynı bedelin mükerrer tahsili çabasına girdiğini ve bu davayı açtığını savunarak davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/279 esas sayılı dosyasında verilen ara karar gereğince, sözleşme uyarınca kullandırılan kredinin teminatı olarak konulan ipotek bedeli karşılığı 141.000,00 TL"nin 16/11/2011 tarihinde taşınmaz maliki tarafından mahkeme veznesine davacı banka lehine depo edildiği, mahkemece bu bedel karşılığı ipoteğin terkinine karar verildiği, temyiz üzerine kararın onandığı ve karar düzeltme talebi reddedilerek kararın 11/12/2013 tarihinde kesinleştiği, iş bu dava tarihi itibariyle davacının genel kredi sözleşmesi nedeniyle verilen kredi teminatı olarak konulan ipotek bedeli hesabına yattığı halde bu davayı açtığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, Dairemizin 29/02/2016 tarih, 2015/13806 Esas 2016/3354 Karar sayılı ilamı ile"Dava, davacı banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen ve davalının müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan krediye ilişkin alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili 17/06/2014 tarihli celsede, dava konusu alacağın tamamen tahsil edildiğini, davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir. Mahkemece, davacı vekilinin bu beyanı dikkate alınarak, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumu belirlenip yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma uyularak, davaya konu icra takibinde talep edilen alacağın dava tarihinden sonra 24/01/2014 tarihinde ödendiği bu nedenle davanın konusuz kaldığı, dava tarihinden sonra ödeme yapıldığından davacının dava açmakta haklı olduğu, davalı tarafın davacının ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi veznesine 16.11.2011 tarihinde yatan paranın çekilmediği, bu nedenle davacının dava açmakta haklı olmadığı savunmasının, davacının anılan mahkemece verilen karara karşı yasal haklarını kullanmasının kötü niyetli değerlendirilemeyeceği, anılan mahkeme veznesindeki paranın da kararın kesinleşmesine müteakip davacıya ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacının dava tarihinde dava açmakta haklı olduğu mahkemece de kabul edilmiş olmasına göre dava miktarı üzerinden İ.İ.K.nın 67.maddesi uyarınca alacağın likit ve davalının icra takibine itirazında haksız olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi ve dava değeri üzerinden davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanacak nispi vekalet ücreti verilmesi gerekirken eksik vekalet ücreti verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 14/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.