23. Hukuk Dairesi 2017/1514 E. , 2020/3021 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, kooperatife alınan traktörün 20.000,00 TL"ye değil 18.354,00 TL bedel ile alındığı, kooperatife 36 adet altın teslim edildiğini, ancak altın sarfiyatının nereye yapıldığına dair alınan bir karar, muhasebeye intikal etmiş bir harcama bulunmadığını, olağanüstü genel kurulda alacağın tahsili için gerekli işlemlerin yapılmasına karar verildiğini, ödeme talebiyle ihtar çekildiğini ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının yaptığı işlemlerin hukuka uygun olduğunu, altınların hiçbirinin kooperatife ait olmadığını, yem fabrikasının yem tüketimini arttırmak amacıyla eşantiyon olarak böyle bir karar aldığını ancak davalıya teslim edilen herhangi bir altın olmadığını, kooperatife ait olmayan bir malın sorumluluğu için eski başkan sıfatıyla müvekkiline yöneltilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, savcılık soruşturmasında yapılan bilirkişi incelemesinde traktör fiyatında olan aradaki farkın piyasa şartlarına göre normal olduğu, kampanya kapsamında yem şirketinin promosyon olarak 50 çuval yeme 1 çeyrek altının verildiği, davalının 36 adet çeyrek altının geldiğini bildiğini ve altınların kooperatif lehine kullanıldığını beyan ettiği ancak kooperatif kayıtlarından yapılan harcama noktalarının tespit edilemediği, 2008 yılından 2013 yılına kadar kooperatif başkanı olan davalının kooperatife giren aktiflerden, çıkan pasiflerden haberdar olması gerektiği, bu hususlarda sorumluluğunun doğduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, kooperatif yöneticilerinin sorumluluklarına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri aleyhine açılan sorumluluk davasının görülebilmesi, 1163 sayılı Kooperatifler Yasası"nın 98 inci maddesinin yollamasıyla TTK.nun 341 inci maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılması prosedürüne bağlıdır. Ancak, anılan usuli eksiklikler sonradan da tamamlanabileceğinden anılan yönteme uyulmaması davanın hemen reddini gerektirmez. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re"sen durulması zorunludur.
Somut olayda, davanın kooperatif denetçileri tarafından açılmamış, kooperatif adına vekaletname ile açılmıştır. O halde, mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK"nun 52,53 ve 54. (HUMK"nun 39. Ve 40.) maddeleri uyarınca davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin davanın geldiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazı için önel verilmesi, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekir. Bu durumda, anlatılan ilkeler çerçevesinde usuli eksiklerin giderilmesinden sonra mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, anılan usuli eksiklikler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
3- Kabule göre de, mahkemece davaya konu edilen altınları veren şirkete müzekkere yazılarak, altınların kaç adet verildiği, kime teslim edildiği sorulup mahkemece eksik hususlar giderildikten sonra karar verilmeli iken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.