Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4575
Karar No: 2020/8226
Karar Tarihi: 15.12.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/4575 Esas 2020/8226 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2019/4575 E.  ,  2020/8226 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacılar tarafından açılan davaların kısmen kabulü ile, dava konusu 129 ada 84 parseldeki taşınmazda muris Nazmi kızı ..."ndan intikal yoluyla ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ., ..., ... ve ..."na intikal eden hisselerin bu kişiler adına olan tapu kaydının iptali ile, iptal edilen hisselerden 62500/6400000 hissenin davacı ... adına, 83333/6400000 hissenin davacı ... adına, 83333/6400000 hissenin davacı ... adına, 42533/6400000 hissenin davacı ... adına, 207467/6400000 hissenin temlik alan ... adına, 187500/6400000 hissenin temlik alan ... adına, 500000/6400000 hissenin temlik alan ... adına, 150000/6400000 hissenin davacı ... ... adına, 450000/6400000 hissenin davacı ... Kırcalı adına tapuya kayıt ve tesciline, 129 ada 84 parseldeki taşınmazdaki ..., ... ....., ... ve ... (. adına olan hisselerin tapu kaydının iptali ile, iptal edilen hisselerin 187282/6400000 payının davacı ... ... adına, 561848/6400000 payın davacı ... Kırcalı adına tapuya kayıt ve tesciline ve fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş olup, hükmün dahili davalılar ... ve ... Çeçem vekili, dahili davalılardan ... vekili, asli müdahil temlik alan ... vekili ile dahili davalılardan ... (katılma yolu ile) tarafından ayrı ayrı duruşmasız, davacılar-birleşen davalılardan ... vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar vekili, muris Nazmi ile oğulları Şevki, Necati ve Kadir arasında noterde 28.06.1992 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, 01.10.1965 tarihli satış senedi, muris Nazmi’nin tüm mirasçılarının kalan taşınmazlarla ilgili yaptıkları 09.12.1967 tarihli miras taksim sözleşmesi, taraflarca kabul edilen taksim ve buna uygun kullanım ile tapudaki intikallere dayanarak kadastro çalışmaları sırasında 476 parsel olarak tesbit görüp itiraz sonunda Tapulama Mahkemesi ilamı ile muris Nazmi’nin eşi ...’na tescil edilmiş olan paylar ve Memnune’den diğer mirasçılara intikal eden payların iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ve birleşen 1998/375 Esas sayılı davada davacılar ... ve Naciye vekili, ... kasabası 1209 parselin 476 parselden geldiğini, paylı şekilde tapuda kayıtlı olduğunu, bu taşınmazın 28.06.1962 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereği kök muris Nazmi Hacıkadiroğlu tarafından Necati, Şevki ve ...’na satışının vaat edildiğini, yine 01.10.1965 tarihli sözleşme ile de taşınmazın Necati, Kadir ve Şevki’ye satıldığını, 476 parselin 09.07.1966 tarihli umumi taksim sözleşmesi ile taksim edildiğini, taksime göre 247125 m2’nin davalıların murisi Necati’ye, 148.000 m2’nin davacıların murisi Şevki Hacıkadiroğlu’na bırakıldığını, diğer kardeş Kadir’in hissesini bu iki kardeşine bıraktığını açıklayarak taksim sözleşmesine göre, taşınmazın davacılara düşen kısmının adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacılar ... ve Naciye vekili tarafından Necati dışındaki diğer Nazmi mirasçıları aleyhine açılan birleşen 1998/139 Esas sayılı davada ise, benzer açıklamalar yapılarak davalılara ait payların iptali ve davacılar adına tescil isteğinde bulunulmuştur.
    Bir kısım davalılar Sakine ve müşterekleri vekili, 1209 parselin iştirak halinde mülkiyete tabi olduğunu, dava konusu taşınmazda muris adına 16/64 payın davalı bulunduğunu, Tapulama Mahkemesi"nin 13.05.1986 tarih, 1980/3 Esas ve 1986/61 Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile 16/64 payın kesinleştiğini, taşınmazın tapulamasının 1956 yılında yapıldığını,satış ve taksim sözleşmelerinin bu tarihten çok sonra olduğunu,davacı tarafın dayandığı satış ve taksim sözleşmelerinin Kadastro Mahkemesi dosyasında tartışılarak tahlil ve münakaşa edildiğini, ayrıca ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1996/107 Esas sayılı dosyasında tarafların iddia ettikleri satış ve taksim sözleşmesine göre Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından 29.01.1996 tarihinde bozma sevk edildiğini, bozma kararına göre tapulama tesbitinden sonra tapulu yerin tapu dışı işlemle paylaşılmasının geçersiz olduğunun bozma kararında açıklandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Dahili davalı olarak davada yer alan şirket vekilleri ise vekil edenlerinin iyiniyetli olduklarını açıklayarak, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, (önceki kararda) davacılar tarafından açılan davaların kısmen kabulü ile; ... İli, ... İlçesi, ... Kasabası 129 ada 84 parseldeki taşınmazda muris Nazmi kızı ..."ndan intikal yoluyla ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., , ..., ... ... ..., ..., ... ve ..."na intikal eden hisselerin bu kişiler adına olan tapu kaydının iptali ile, iptal edilen hisselerin % 62,5"nun davacılar ..., ..., ... ve ... adına; hisselerin 37,5"unun davacılar Penbe ... ve ... Kırcalı adına tapuya kayıt ve tesciline, ... İli, ... İlçesi, ... Kasabası 129 ada 84 parseldeki taşınmazdaki ..., ...... adına olan hisselerin tapu kaydının iptali ile, iptal edilen hisselerin davacılar Penbe ... ve ... Kırcalı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar-birleşen dosyada davalılar ... ve müşterekleri vekili, davalılar ... ve müşterekleri vekili, davalılar Kemal Hacıkadiroğlu ve müşterekleri vekili, dahili davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalılar ..., ...,... tarafından temyiz edilmiş. Dairenin 25.02.2014 tarihli ilamında belirtilen “... Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu Dairesinde hüküm tesis edildiğine, Mahkemece dikkate alınmadığı iddia edilen 12.11.2010 tarihli bilirkişi raporundaki açıklamalar ve sonucun eldeki davalardaki taleplerle ilgili değil kesinleşen Tapulama Mahkemesi kararında ulaşılan neticeye ilişkin olduğunun belirlendiğine, iptal ve tescile karar verilen paylarda bir hata bulunmadığına göre temyiz eden taraf ve vekillerinin aşağıdaki husus dışındaki esasa yönelen diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. HMK"nin 297. maddesi (HUMK"un 288.) uyarınca bir hüküm fıkrasında bulunması gereken hususlar tek, tek ve bentler halinde gösterilmiştir. Bu nedenle hüküm kurulurken HMK"nin 297. maddesinde açıklanan hususların gözönünde bulundurulması hak ve yükümlülüklerin açık bir biçimde belirlenmesi gereklidir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Mahkemece, iptale karar verilen payların kime ait oldukları açık şekilde gösterilmiş ve (b) bendi bakımından hangi davacılar adına tescil edildiği gösterilmiş ise de (a) bendinde iptal edilen payların hangi davacı adına hangi pay oranında tesciline karar verildiği açıkça gösterilmemiş, iptal edilen hisselerin % 62,5 ve % 37,5 şeklinde tesciline karar verilmiştir. Kurulan hükmün HMK’nin 297.maddesine uygun olduğundan sözedilemeyeceği gibi hükmün infazında duraksama yaratacağı da açıktır. Doğru, düzgün ve sağlıklı bir sicilin tutulması kamu düzenine ilişkin olup Mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir. Hüküm bu hali ile anılan yasa maddesinde belirlenen "açık, şüphe ve tereddüt uyandırmama, infazda duraksama yaratmama” özelliğinden yoksundur....” gerekçeleriyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak devam eden yargılama neticesinde, davacılar tarafından açılan davaların kısmen kabulü ile ... İli, ... İlçesi, ... Kasabası 129 ada 84 parseldeki taşınmazda muris Nazmi kızı ..."ndan intikal yoluyla ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ... ..., ..., ... ve ..."na intikal eden hisselerin bu kişiler adına olan tapu kaydının iptali ile, iptal edilen hisselerden 2500/6400000 hissenin davacı ... adına, 83333/6400000 hissenin davacı ... adına, 83333/6400000 hissenin davacı ... adına, 42533/6400000 hissenin davacı ... adına, 207467/6400000 hissenin temlik alan ... adına, 187500/6400000 hissenin temlik alan ... adına, 500000/6400000 hissenin temlik alan ... adına, 150000/6400000 hissenin davacı ... ... adına, 450000/6400000 hissenin davacı ... Kırcalı adına tapuya kayıt ve tesciline, ... İli, ... İlçesi, ... Kasabası 129 ada 84 parseldeki taşınmazdaki ..., ...... adına olan hisselerin tapu kaydının iptali ile, iptal edilen hisselerin 187282/6400000 payının davacı ... ... adına, 561848/6400000 payın davacı ... Kırcalı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş olup; hüküm, dahili davalılar ... ve ... vekili, davacılar-birleşen davalılardan ..., dahili davalılardan ... vekili, Asli müdahil temlik alan ... ile davalılardan ( katılma yolu ile) ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, temyiz edenler ve temyiz nedenlerine göre dahili davalılar ... ve ... vekili, davacılar-birleşen davalılardan ..., dahili davalılardan ... vekili, Asli müdahil temlik alan ... ile davalılardan ( katılma yolu ile) ... vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2. Dahili davalılar ... ve ... vekili, davacılar-birleşen davalılardan ..., dahili davalılardan ... vekili, Asli müdahil temlik alan ... ile davalılardan ... (katılma yolu ile) vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; asıl dava davacılarından ...’nun ... 4. Noterliğinin 14.03.2007 tarihli ve 5496 yevmiye numaralı temlik sözleşmesi ile dosyada kaynaklanan doğmuş ve doğacak tüm hak ve alacakları ...’ya temlik ettiği anlaşılmaktadır. Aynı şekilde asıl dava davacılarından ... ile ...’nun da mevcut dosyadaki hak ve alacaklarını temlik ettikleri görülmektedir. Bu şekli ile, asıl dava davacılarından ...’nin dosyadaki tüm hak ve alacaklarını (yargılama aşamasında) temlik etmesi nedeniyle mevcut dosya yönünden (asıl davanın diğer davacılarından) mirasçılar Hüseyin, ... ve ...’na intikal edecek bir hisse bulunmamaktadır.
    Mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli hak doğmaktadır. O nedenle mahkemenin Yargıtayca verilen bozma kararına uyması sonrasında kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar vermesi gerekir.
    Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Mahkemenin bozma ilamına uyma kararı verdiği ancak bozma ilamı doğrultusunda gerekli iş ve işlemleri yapmadan, bozma gereklerini tam olarak yerine getirmeden karar verdiği sabittir. Şöyle ki; asıl dava davacılarından ...’nin dosyadaki tüm hak ve alacaklarını (yargılama aşamasında) temlik etmesine rağmen Mahkemece, hükmün 1.fıkrasının “a)” bendinde ... lehine 83.333/6.400.000 ve ... lehine de 83.333/6.400.000 hisse verilerek sonuca gidilmiştir. Muris Nazmi kızı ...’ya ait 1.600.000 pay iptal edilmesine rağmen ... ile ...’a 83.333’şer ( yani fazladan 166.666) pay verilmek suretiyle 1.666.666 hisse üzerinden dağıtım yapılması doğru değildir.
    Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısmının HUMK"un 438/7. (HMK’nin 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün 1. fıkrasının “a)” bendinde geçen "62500/6400000 hissenin davacı ... adına,” ifadesinden sonra gelen "83333/6400000 hissenin davacı ... adına, 83333/6400000 hissenin davacı ... adına,” ifadelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HMK"nin 304. maddesi 1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, dahili davalılar ... ve ... vekili, davacılar-birleşen davalılardan ..., dahili davalılardan ... vekili, asli müdahil temlik alan ... ile davalılardan ... (katılma yolu ile) vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi